Ama çoğu kadının istediği gibi bir koca olamamaktan korkuyorum. | Open Subtitles | ولكنى خائف من كوني الزوج الذي لا تريده معظم النساء. |
Ben şanslıydım, çünkü annem çoğu kadının yapmadığı bir şeyi yaptı. | TED | لقد كنت محظوظاً لأن واحد، أيضا، أمي فعلت شيئا أن معظم النساء لا تفعل. |
çoğu kadının iki memesinde sahip olamadığı oyunculuk yeteneğinin çok daha fazlası tek memesindeydi. | Open Subtitles | كان لديها مهارة تمثيل في ثدي واحد أكثر من صدر كامل عند معظم النساء |
çoğu kadının sahte, ikiyüzlü ve zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كنتُ أعلم أن أغلب النساء مخادعات ومنافقات وعنيدات لكنتلكالمرأة.. |
"Artık çoğu kadının seçebileceği yeni bir tedavi var artık". | Open Subtitles | ليست به بعض القفزات فقط لكن لكن أغلب النساء لديهن خيار أفضل للعلاج الآن |
Birazcık kadere, kısmete ve yıldızlarda ne yazdığına ama en çok da çoğu kadının bizden daha zeki olduğu olgusuna bağlı. | Open Subtitles | له علاقة بالقدر المصير،و ما هو مكتوب على النجوم وله علاقة أيضا بالحقيقة البسيطة أن معظم النساء أذكى منا |
Buraya gelen çoğu kadının, dünyaya olan bakış açısı değişti. | Open Subtitles | معظم النساء اللواتي أتين إلي هنا... وقد تغيرت نظرتُهن إلي العالم... |
çoğu kadının gururu okşanırdı. | Open Subtitles | -لشعرت معظم النساء بالإطراء مكانك |
çoğu kadının aksine, Malcolm, Kim yaşamak için giysilerini üzerinde tutuyor. | Open Subtitles | بخلاف معظم النساء اللواتي تعرفهن, (مالكوم)، إن وظيفة (كيم) تعتمد على عدم خلع ملابسها. |
O tecavüz olayı çoğu kadının hayatını mahvederdi. | Open Subtitles | ذلك الاغتصاب يدمر أغلب النساء |