Zor zamanlarımız oldu, fakir bir yerdi, ama bir çocuk olarak benim için önemi yoktu, çünkü abartısız dünyadaki en harika aileye sahiptim. | TED | نشأت في حي قاسٍ وفقير، لكن ذلك لم يعنيني كثيراً كطفلة لأنه حرفيا كان لدي أعظم أسرة في العالم. |
Bir çocuk olarak nelerden geçtiğimi tahmin edebilirsiniz. | TED | يمكنكم أن تتخيل المعاناة التي مررت بها كطفلة. |
Birer çocuk olarak diz çöktünüz şimdi Gece Nöbeti'nin adamları olarak kalkın. | Open Subtitles | لقد جثيتما كأطفال الآن قفا كرجلان من الحرس |
Evet, dinleme alışkanlığın konusunda çalışma gerekebilir ama aşırı korumacı bir annenin yetiştirdiği tek çocuk olarak buralara kadar gelmen inanılmaz bir şey. | Open Subtitles | نعم، مهارات الإستماع عندك يمكن أن تحتاج لبعض العمل ولكن من المدهش المدى الذي وصلت إليه بالرغم من أنك طفلًا وحيدًا ربته أم وقائية بشكل مبالغ فيه |
Pee-Wee bir çocuk ve onun tüm dünyası biz Pee-Wee'yi bir çocuk olarak algılayalım diye yaratılmış. | TED | بي وي هيرمان هو طفل، صُنع كل عالمه بالكامل لنرى بي وي كطفل. |
Bir çocuk olarak bayılabileceğim tür bir bilgi bu. | TED | هذا النوع من الحقائق الذي قد أعشقه كصبي . |
Ama bence kendni bir yetişkin mi yoksa çocuk olarak mı tanıtacağına karar vermeli. | Open Subtitles | لكني أعتقد بانها تحتاج إلى أن تقرر إذا كانت تريد أن تعتبر كطفله |
Bir çocuk olarak sevdiğim Lego blokları ve elektronik devreler rafa kaldırılmıştı. | TED | مكعبات ليغو والدوائر الألكترونية التي أحببت كفتى قد وضعت جانباً. |
Bir çocuk olarak her birini tek tek keşfetmeyi kendime görev edinmiştim. | Open Subtitles | أثناء طفولتي أخذت على عاتقي أن أكتشفها كلها |
Bir çocuk olarak sorularımdan biri şuydu: ''Neden?'' | TED | وكانت أحد أسئلتي حينما كنت طفلة : لماذا؟ |
O da bazı Vietnamlılar ile konuştu, Vietnamlı arkadaşları ile büyümüş bir çocuk olarak. | TED | وقد تحدثت بعض الفيتنامية، كطفلة نشأت مع بعض الأصدقاء الفيتناميين. |
O günden sonra, bir dul annenin yetiştirdiği tek bir çocuk olarak büyüdüm. | TED | ومنذ ذلك الحين, نشأت كطفلة وحيدة لأم عزباء. |
Biliyor musun, seni hep bir çocuk olarak düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع ايقاف نفسي بان أفكر بكِ كطفلة صغيرة |
"Yürümeye yeni başlayan bir çocuk olarak Bay, girişken, komik ve korkusuzdu." | Open Subtitles | كطفلة رضيعة, باي كانت مشاكسة مرحة و لا تخاف |
Ama çocuk olarak, tek çocuk olarak kendime onun cadı olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لكن كطفلة كطفلة فقط أخبرت نفسي أنّها كانت ساحرة |
Bir kere Becky bahsettiği zaman ve yıllar önce de çocuk olarak bir kez daha. | Open Subtitles | المرة الأولى عندما ذكرت بيتي للتو ، و في العقود السابقة كأطفال رضع |
çocuk olarak oyun oynamak başka birşey ." | Open Subtitles | نلعب معا كأطفال شئ يا رادها |
Ange, bunu bir kafatası olarak düşün, bir çocuk olarak değil. | Open Subtitles | عليكِ إعادة تشكيله ليصبح جمجمة لا طفلًا يا (إنجي) |
Ben de, çocuk olarak. | Open Subtitles | أنا أيضًا، عندما كنت طفلًا |
Büyüdüğüm çiftliğin bulunduğu yer olan Vermont'ta bir çocuk olarak sık sık karanlık gökyüzüne bakardım ve orda 3'lü Orion ve Hunter takım yıldızlarını görürdüm. | TED | تعرفون، كطفل في فيرمونت، في مزرعة حيث نشأت، أنظر الى السماء المظلمة دائماً وارى حزام النجوم ، الصياد. |
Bir çocuk olarak büyükannem tarafından balık yağıyla beslendim. | TED | كطفل كان يعطى لي زيت سمك القد بواسطة جدتي |
Bunun sebebi Detroit'in bir çocuk olarak en uzun süre yaşadığım yer olması. | Open Subtitles | لكن فقط لأن "ديترويت" كانت المدينة التي عشت فيها أطول فترة كصبي |
Yani bir çocuk olarak kolay olmamıştır. | Open Subtitles | أنا اعني أنه لم يكن من السهل كطفله |
Gerçek ben iyi, orta sınıf bir çocuk olarak büyütüldü. | Open Subtitles | شخصيتي الحقيقية نشأت كفتى في الطبقة المتوسطة |
Bir çocuk olarak her birini tek tek keşfetmeyi kendime görev edinmiştim. | Open Subtitles | أثناء طفولتي أخذت على عاتقي أن أكتشفها كلها |
Ama erkek bir kral oldu, ...kadınsa onun gözünde hep bir çocuk olarak kaldı. | Open Subtitles | و لكن الرجل أصبح ملكاً و ظلت المرأة طفلة فى عينيه |