| Bundan şüpheliyim.Muhtemelen Bridgette onun oyun sahasındaki diğer çocuk olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | أشك في ذلك ، ربما تعتقد أنه طفل آخر يلعب معها |
| - Meşgul bir çocuk olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك ولد صغير مشغول |
| Kimse sana kötü bir çocuk olduğunu söylemedi mi? | Open Subtitles | هل أخبرك أحدهم قبل ذلك بأنك فتى سيئ ؟ |
| İşgücünden ve terfilerden söz ediyorduk. Senin çok zeki bir çocuk olduğunu söyledim. | Open Subtitles | ناقشنا تنمية القوة العاملة أخبرته أنك فتى لامع |
| Onun iyi bir çocuk olduğunu söylemiştim. Başının belada olduğunu düşündüğünde onunla konuşmalısın. | Open Subtitles | أخبرتك أنه فتى رائع,كان عليك أن تتحدث معه عندما تعتقد أنّه في ورطة |
| Çocuk çocukken,çocuk olduğunu bilmez. | Open Subtitles | وعندما كان الطفل طفلاً لم يكن يدور بخلده أنه طفل |
| Eğer bu benim hastalarımdan biri olsaydı sıkıcı yetişmiş yetenekli bir çocuk olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | لو كان هذا أحد مرضايّ، لقلتُ أنه طفل موهوب وُلد مُضجراً |
| Yani kendisinin tekrar çocuk olduğunu düşünen ve babasının öcünü almaya çalışan bir psikopat. | Open Subtitles | اذن فهو عديم مشاعر الذي يظن أنه طفل مجددا و يريد أن ينتقم لموت والده |
| Ben senin akıllı bir çocuk olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت اظن أنك ولد ذكي ... لايخدعكأحد |
| Senin iyi bir çocuk olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تقول أنك ولد طيب |
| İyi bir çocuk olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنك فتى طيب |
| - Annen tuhaf bir çocuk olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | - قد قالت والدتك بأنك فتى غريب . |
| İyi bir çocuk olduğunu düşünmüştüm hep. Şimdi de silahın mı var? | Open Subtitles | لقد ظننت دوماً أنك فتى لطيف والأن لديك مسدس؟ |
| Kadın, kıza son sözlerini söyleyip oğlanla konuşuyor... ve ona iyi bir çocuk olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | السيدة المسنة تنهي حديثها مع الفتاة وتأتي على ذكر الفتى وتقول أنه فتى لطيف |
| Sessiz bir çocuktu, onu makul bulurlar ve iyi bir çocuk olduğunu söylerlerdi. | Open Subtitles | كان طفلا هادئا كانوا جميعا متفقين على أنه كان فتى صالحاً |
| Bazıları onun bir çocuk olduğunu söyler. | Open Subtitles | البعض يقولون أن قاتل غطاء الاستحمام عبارة عن طفل |
| Müdür, sessiz bir çocuk olduğunu ve pek arkadaşı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | تقول مديرته أنّه فتىً هادئ. و لا تراه يصادق الكثيرين. |
| Senin gerçekten çok hassas bir çocuk olduğunu, şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | لكن أرى الآن أنك طفل محترم مهذب |
| Ona şu normal bebek elbiseleri giydir. O uçuk giysiler zengin çocuk olduğunu hemen belli ediyor. | Open Subtitles | إجعلة يرتدى ملابس الأطفال ملابس جيدة , انة طفل غنى |
| Robocon'u parçalamış olması onun o çocuk olduğunu göstermez ki. | Open Subtitles | سيقودنا خلال المستوى المستحيل الفوز لقد نجح في الروبوكون الفردي هذا لا يعني انه الولد |
| Güçlü bir çocuk olduğunu biliyorum, peki ne zaman buradan çıkabilecek? | Open Subtitles | اعرف انه ولد قوي اذن متى سيخرج من هنا؟ |