Bu Kennedy hikayesi çıkmadan önce çocuklarından kıymetlisi yoktu. | Open Subtitles | قبل موضوع كينيدي لم يكن لديك أهم من شأن أطفالك |
Jim, geçen yıl çocuklarından indirim aldın mı? | Open Subtitles | هيي , جيم , هل أخذت أطفالك كتخفيظات في السنة الماضية ؟ |
Bazen çocuklarından daha heyecanlı babalar görürüz: lego ile oynarlar veya plastik bir robot yaparlar. | TED | أحياناً نجد الآباء يتحمسون أكثر من أطفالهم يلعبون الليجو أو يركبون الربوت البلاستيكي. |
çocuklarından birini uzaylı sömürgecilere vermesi gerekiyordu. | Open Subtitles | بأنّه، أيضا، يجب أن يتخلّى عن أحد أطفاله إلى المستعمرين الأجانب. الأجانب أصرّوا عليه. |
bu herif bu sefer ödeyemeyeceğini söylüyor. çocuklarından biri hastaymış. | Open Subtitles | إنه يقول أنه لا يستطيع أن يدفع أظن بأن واحدا من أولاده مريض |
Fakat çocuklarından bazılarını yine Hubbard'ın orada bulduk. | Open Subtitles | ولكننا وجدنا إثنين من أولادك عند هابارد ثانيةً |
Ayrıca daha önce hiç sağlam adamlara çatmamış çiftlik çocuklarından bahsediyorsun. | Open Subtitles | كما أنّك تتحدث عن فتيان مزارعين لم يواجهوا رجالاً حقيقيون من قبل |
çocuklarından birini kaptıktan sonra köpekbalığının büyüklüğünün önemi yok. | Open Subtitles | حجم القرش لا يهم، إذا ما تمكنوا من واحدٍ من أبنائك. |
Şimdi yapmadığı bir şey için onu çocuklarından uzaklaştıracak mısın? | Open Subtitles | الأن,أنت سوف تأخذها بعيداً عن أطفالها بسبب شيء لم ترتكبه |
Buna göre, taleplerini yaptırmak için çocuklarından birini öldürebilirler. | Open Subtitles | .. إن كان التاريخ يُعيد نفسه فربما يقتلون أحداً من أطفالك .. ليُرغمونا علي تنفيذ طلباتهم |
Mesela,bu mahkeme neden seni çocuklarından alıkoydu? | Open Subtitles | عن لماذا يجب للمحكمة أن تعيد حضانة أطفالك إليك؟ |
çocuklarından sıkılan insanlar için... V.I.P bölümü de var mı? | Open Subtitles | ربما سيكون هناك مشاهدة لكبار الشخصيات للأشخاص , لنقول أنهم من أنجبوا أطفالك ؟ |
Evet ama hepsi çocuklarından bahsediyordu, bu da çok normal. | Open Subtitles | نعم, ولكن جميعهم كانوا يتحدثون عن أطفالهم لذلك إعتقدت أن وضعي بأمان |
Homer, eğer insanların çocuklarından sorumlu olmalarını umuyorsan çocuk yapıp yapmama kararını kendi kendilerine vermelerini sağlaman gerekir. | Open Subtitles | هومر إذا كنت تتوقع أن يكون الناس مسئولون عن أطفالهم يجب أن تعطيهم حق أن يكون عندهم القرار ليمتلكوا أطفال أم لا |
Ya da çocuklarından birinin, minik eliyle onun elini tuttuğundaki o gülümseme. | Open Subtitles | أو الإبتسامة التي يمنحها لإحدى أطفاله أو حينما يجد يد صغيرة جدا تمتد إليه |
Onun asla sahip olamayacağı şeylere sahipsiniz. Sizin atınız onun çocuklarından iyi besleniyor. | Open Subtitles | إنّك تنعمين بما لن ينعم بهِ ما ظلّ حيًّا، فإنّ جيادكِ فقط تطّعم أفضل من أطفاله. |
Bunu çocuklarından alamaz. | Open Subtitles | التي لا يستطيع الحصول عليها من أولاده |
Eminim ki mezunlar toplantısında herkes, senin siyah beyaz çocuklarından ve iğrenç kişiliğinden bahsedecektir, iğrenç, devasa sivilcenden değil. | Open Subtitles | عن أولادك الملوّنين وشخصيتك الفظيعة لا عن بثرتك الكبيرة المقرفة |
En sevdiğim kamp çocuklarından biri. | Open Subtitles | إنه واحد من أفضل فتيان مُعسكرنا |
Bu insanlar serbest dolaşan çocuklarından biri tarafından öldürülmeyi hak etmiyorlardı. | Open Subtitles | أولئك الناس لم يستحقّوا القتل من قبل أحد أبنائك الجامحين |
Ondan sonra ise, diğer çocuklarından herhangi birini görmek için iki yıl daha bekleyecekti. | TED | ثم كان عليها الانتظار سنتان أخريتان قبل أن ترى أيا من أطفالها الآخرين. |
Sanırım köpekler insanlara göre daha kolay; hatta kendi çocuklarından bile. | Open Subtitles | أعتقد أن الكلاب كانت أسهل من الناس، حتى من أولادها |
Sadece çoğu ebeveynin yaptığı şeyleri yapıyorlardı. Kızlarını, erkek çocuklarından daha fazla tembihliyorlardı. | TED | لكنهم كانوا يتعاملون مثل معظم الآباء، ألا وهو تنبيه بناتهم أكثر من أبنائهم. |
çocuklarından biri ateş ederse, yemin ederim son hamlem kafana bir kurşun sıkmak olur. | Open Subtitles | لو أطلق أولادكِ النار، أقسم أنّ آخر شيءٍ سأفعله هو وضع رصاصة في رأسكِ. |
çocuklarından birisini zehirlediysen bunu onlara açıkça sormayı aklına getirir mi sence? | Open Subtitles | هل تعتقدين انه سيخطر لهم السؤال فيما اذا كنتِ قد سممتِ ايا من اطفالك الاخرين |
Ve çocuklarından özgürlük umudunu alamazsın. | Open Subtitles | و لا يمكنك سرقة أمل الحرية من أبناءك |
Bugün burada, Tanrı'nın çocuklarından Lindsey Elizabeth Farris'in ölümünün derin üzüntüsü içindeyim. | Open Subtitles | أقف اليوم هنا حزينا بشدة لوفاة احد رعايا الله ليندسي اليزابيث فاريس |
Amasawa'nın çocuklarından biri seninle aynı dönemde okuyor. Bunu bilmiyor muydun ? | Open Subtitles | أصغر أبنائه معكِ بنفس السنة) ألا تدرين ذلك؟ |