Eğer o çocuklar için bir baba istiyorsa, gerçek babaları bulmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | إن كانت تريد أب لهؤلاء الأطفال يجب عليها أن تجد الشخص المناسب |
Gezideki çocuklar için bir sürü donut aldım. | Open Subtitles | أحضرتُ معي الكثير من الدونات لهؤلاء الأطفال |
Bu çocuklar için bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | وانت تريد أن تفعل شيئا لهؤلاء الأطفال. |
1905’te, Alfred Binet ve Théodore Simon adındaki psikologlar, Fransa’daki bir okulda mücadele içinde olan çocuklar için bir test tasarladılar. | TED | في العام 1905، قام عالما النفس ألفريد بينيه وتيودور سيمون بتصميم اختبار للأطفال الذين يعانون في الدراسة في فرنسا. |
Çok özel çocuklar için bir okul işletiyorum. | Open Subtitles | أنا أرعى مدرسة للأطفال الذين يكونون مميزين جدا |
Ek desteğe ihtiyacı olan çocuklar için bir program yürütüyor. | Open Subtitles | إنه يُدير برنامج للأطفال الذين بحاجة إلى مساعدة إضافية |
Çok havalıydı. Büyükannem ve büyükbabam artık yaşamıyor. Onları onurlandırmak adına, Worcester Sanat Müzesi'nde maddi durumu kötü olup derslere gelemeyen çocuklar için bir burs başlattım. | TED | الآن جدي وجدتي لم يعودوا أحياء، لذا لتشريفهم، بدأت برنامج منحة في متحف وركستر للفنون للأطفال الذين هم في ظروف صعبة لكن من يراعيهم لا يستطيع توفير الدروس. |