Bu alaycılığı küçük erkek çocuklardan farklı olduğumu anladığım gün edindim. | Open Subtitles | السخرية التي إكتسبتها كانت يوم اكتشفت أنني مختلف عن الأولاد الصغار. |
çocuklardan birkaçının yasağa rağmen cesur davranıp, veda etmeye geleceğini ummuştum. Ama olmadı. | Open Subtitles | لقد أملت أن يتحدى بعض الأولاد المنع ويأتوا لوداعي، لكن ما من أحد |
Bu çocuklardan hiç bir zaman korkman gerekmez, hem de hiç. | Open Subtitles | لن يتوجب عليك أبدا أن تخاف من هؤلاء الاطفال بعد الان |
Belki de şu çocuklardan birisi onu gizlice içeri sokmuştur. | Open Subtitles | ربما واحد من الاطفال ساعدها على التسلل فى الليلة الماضية. |
Merak ediyordum, acaba bu genç çocuklardan kaçı, birbirleriyle böyle bir yaşamın hayali hakkında konuşmuşlardı. | TED | ولكنني ما فتئت أتساءل كم تحدّث هذان الفتيان لبعضهما البعض عن أحلامهما للحصول على حياة كهذه. |
Partideki çocuklardan biri kulağıma fısıldadı, anladın mı? | Open Subtitles | إن أحد الفتية فى هذا الحفل قد اتصل بى تليفونياً |
Etrafta keşfe çıkıp bilgi toplamaları için, çocuklardan bazıları yollamalıyız. | Open Subtitles | سنرسل بعض الشباب .للإكتشاف وإلتقاط بعض المعلومات |
Sen popüler çocuklardan biri olduğun için diğerlerine Luke'un üstüne gitmemelerini söylersin belki. | Open Subtitles | لكن تعرف,بما أنك أحد الأولاد الظريفين ربما يمكنك ان تجعل الاولاد الاخرين يتناسون؟ |
Ayrılık nedeniyle şuçluluk duyduğum için çocuklardan bilerek uzak durduğumu sanıyorsun. | Open Subtitles | انت تعتقدين أني أتجنب الأولاد متعمدا لأني أشعر بالذنب بسبب الأنفصال |
Rucker'a her geldiğimde, bu çocuklardan bazılarının ham yeteneklerine hayret ederim. | Open Subtitles | أي وقت تريد أنا فقط مندهشة بهذا مدى موهبة هؤلاء الأولاد |
O gece tesisatçıya telefon ettirip ondan ve çocuklardan uzakta... tatil yaptığını söylemesini sağladım. | Open Subtitles | تلك الليلة جعلتها تتصل بالسباك وتخبره أنها ستأخذ اجازة منه ومن الأولاد |
çocuklardan bihaber Korra, bataklıkta bedeninde hala metal zehrin bir parçasını taşıdığını keşfeden Toph'un da olduğu bir sığınak bulmuştur. | Open Subtitles | من دون معرفة الاطفال كورا وجدت ملجأ في مستنقع مع توف التي اكتشفت انه مازال هنلك سم معدني في جسمها |
eBay'in şu masanın üstündeki su şişesinden farkını bile bilmiyordum. Ama bunu da geri dönünce merkezimdeki teknoloji hastası çocuklardan biriyle konuşmak için aklımın bir köşesinde tuttum. | TED | لم اعرف ماهي اي باي من جرة الماء القابعة فوق البيانو. ولكن خطر ببالي ان اعود و اتحدث الى احد الاطفال الفنيين بمركزي |
- Barones çocuklardan nefret eder. | Open Subtitles | وماذا عن تلك الالعاب؟ ان البارونة تكره الاطفال |
Ona bakıyordum ve çocuklardan annesini aramalarını istedim, onunla hastaneye gitmem gerekiyordu. | TED | كنت أنظر إليه، ثم طلبت من الفتيان أن يُحضروا أمهم، لأنني أردت أخذه إلى المستشفى. |
Ama sakın bunu desteklememin o çocuklardan başka sebebi olduğunu düşünme. | Open Subtitles | لكن لا تعتقد بأنّ مساعدتي ستكون كبيرة لحد واسع, بل تقتصر على أمر الفتية فقط |
-Bu çocuklardan birine donunu çıkarttıracağım. | Open Subtitles | سأجعل أحد هؤلاء الشباب يتحرر من ملابسه الداخليه .. |
Gerçekten 8 yaşındaki çocuklardan hoşlanmadığımı anlıyorsundur. | Open Subtitles | انت تفهمين ،انا لااحب في الحقيقة الاولاد في الثامنة |
Alışverişten nefret ediyorum. Bir deste kâğıt verseniz, gerekenleri diğer çocuklardan kazanırım. | Open Subtitles | أكره التسوق ، أعطيني أوراق ألعاب وسأفوز بما أحتاجه من الصبية الآخرين |
Burada, yeniden evinde aynı hastanede, 12 yıl sonra biraz daha gelişmiş olarak çocuklardan yaşlılara bütün hastalarda kullanılıyor. | TED | ها هي في نفس المكان في نفس المستشفى، تطورت قليلا بعد 12 سنة، تخدم المرضى من الأطفال إلى الشيوخ. |
Seninle ilgilendiğim için Henry ve öbür çocuklardan daha geride kalıyorum. | Open Subtitles | أنّي بعيداً جداً عن الرفاق الذين .سبقونا من أجل الأعتناء بك |
Burada bulunduğun süre içinde sadece yardım ettiğin çocuklardan bahsettin. | Open Subtitles | هؤلاء الأطفال هو كل ما تحدثتي عنهم منذ قدومكِ هنا |
Kırk yılda bir de olsa zeki çocuklardan olmak oldukça keyifliydi. | Open Subtitles | لقد كان ممتعاً أن أكون من فتيان أذكياء كنوع من التغيير |
Farkında değilsin, ama beni evdeki kayınpederler ve çocuklardan kurtardın. | Open Subtitles | لا تعرف هذا لكنّك أنقذتني، من منزل حافل بالأصهار والأطفال. |
Bilmediğim birileriyle dışarı çıkmış. çocuklardan biri, Dan, burada çalışıyor. Buranın sahibiyle görüşmeyi umuyordum. | Open Subtitles | و احدى هؤلاء الفتيه يعمل هنا و كنت اتمنى الاتصال بالمالك |
İki küçük çocukla beraber, çocuklardan biri adamın omuzlarındaydı. | Open Subtitles | مع طفلين صغيرين، وكان الرجل يحمل أحد الطفلين على كتفيه |
Ben o çocuklardan biri değilim. Daha fazla potansiyelim yok. | Open Subtitles | هذه هي , لست واحدا من هؤلاء الولاد لم يعد لدي المزيد من الجهد |