"çocukluk dönemi" - ترجمة من تركي إلى عربي

• طفولة
• الطفولة
• إحداثيّة

Bana sorarsan, zorlu bir çocukluk dönemi görüyorum. Kötü ebeveynler, çokça işkence.
أما أنا فأرى طفولة صعبة والدين سيئين والكثير من التعذيب

Aşırı duygusal kayıp yada bitkinlikle geçmiş sorunlu bir çocukluk dönemi.
طفولة سيئة بتشدد مع تطرف عاطفي أو إعياء

İki yıl, tüm lanet olası bir çocukluk dönemi ile aynı şey değildir.
سنتان ليست مثل قضاء طفولة بأكملها

- Belki de çocukluk dönemi...kendisi altı yaşından beri dışarı çıktığını söylüyor - ...neredeyse anormal derecede normal, boş bir geçmişi var.
ربما ينبغى أن أقول الطفولة ، لأنها تقول أنها كانت تخرج حين كانت فى السادسة تقريباً تاريخ فارغ و غير طبيعى

Uzun dönemli şefkat, bu uzun çocukluk dönemi boyunca anneyle, kardeşlerle olan destekleyici bağları kuvvetlendiriyor ki, bu 60 seneye varabilen ömürleri boyunca devam ediyor.
قيود داعمة للمحبة على المدى الطويل والتي تتطور من خلال هذه الطفولة الطويلة مع الأم، مع الأخوة والأخوات، والتي يمكن أن تستمر طوال فترة الحياة، والتي ربما تصل إلى 60 عاما.

Turist cinayeti şüphelimiz Johnny Rose'un çocukluk dönemi kayıtları şimdi ulaştı.
فتحتُ سجلاّت إحداثيّة (جوني روز)، مشتبهنا في قضيّة "جريمة العطلة"

Dış faktörlerden kaynaklandığını, zor bir çocukluk dönemi, ...yetişme dönemi.
اسبابا خارجية,... طفولة صعبة نشأته...

Zor bir çocukluk dönemi mi geçirdiniz, Bayan Taylor?
أعانيتي من طفولة قاسية سيدة (تايلور)؟

Mutsuz bir çocukluk dönemi.
طفولة حزينة..

Ama uzmanlığım çocukluk dönemi travmaları üzerine.
ولكني متخصصة في صدمات الطفولة المبكرة

Geçtiğimiz otuz yılda araştırmacılar bunun tüm iyi şeyleri öngörebileceğini keşfetti, çocukluk dönemi ve sonrasındaki, sosyal yetiler, akademik başarı, zihinsel ve fiziksel sağlık, para kazanma, birikim yapma hatta hapisten uzak durmak gibi tüm iyi şeyleri.
وعلى مدى 30 سنة الماضية، وجد الباحثون بأنها تتنبأ بكل أنواع الأشياء الجيدة في الطفولة وما بعدها، كالمهارات الاجتماعية، الإنجازات الأكاديمية، الصحة النفسية والجسدية، جني الأموال وإدخارها وحتى البقاء خارج السجن.