Ve ben o şeyleri çok çekici bulurum kadınlarla yatarken. | Open Subtitles | وهذه أشياء أرى أنها جذابة جداً عندما أنام مع النساء |
- Şu kırmızı işaretleri- - Evet, çok çekici! | Open Subtitles | هل رأيت تلك العلامات الحمراء على جانبي نعم، جذابة جداً |
Biliyorsunuz, şöyle bi durum var, mesela hiç görmediğiniz, çok çekici, sarışın, büyük göğüslü, evsiz bi kadın hiç görmezsiniz. | Open Subtitles | كما تعلم لقد كتبت تلك النكتة ولن ترى مثيلا لها ابدا هناك امراءة شقراء جذابة للغاية كبيرة الصدر ولكنها مشردة |
Kabalık bir kadında çok çekici bulduğum bir özelliktir, Bayan Lane. | Open Subtitles | ولكن جرأة أجد انها سمة جذابة جدا في المرأة، انسة لين. |
Sanırım, çok çekici ve sevimliyim. | Open Subtitles | فعلياً لا ربما لأنني جذاب جداً ومحبوب |
Dikkat edeyim de seni çok çekici yapmayayım. | Open Subtitles | انا فقط يجب ان كون حذرة ان لااجعلك جذاب جدا |
çok çekici bir yapbozun parçalarıymış gibi birbirimizi tamamlıyoruz. | Open Subtitles | الاثنين مناسبان مع بعض مثل قطعتين من لعبة بازل جذابة جداً |
Kızım annesiyle yaşayan çok çekici bir genç kadındı. | Open Subtitles | هل تقضي عدة ليالي خارج المنزل ؟ ابنتي كانت فتاة جذابة جداً |
Dadımız çok çekici ama ikimiz evliyiz, ilişkimiz çok sağlam, bu yüzden ikimiz de biliyoruz ki arada bir ona bakış atmamda bir sakınca yok, değil mi? | Open Subtitles | جليسة طفلتنا جذابة جداً لكننا متزوجان وعلاقتنا قوية جداً لذا، أعتقد ان كلانا يعرف أنه لا يوجد مشكلة |
Ben hiç tel takmadım, ama çok çekici göründüğüme eminim. | Open Subtitles | أنا لم أرتدي تقويم أسنان أبداً وانظر إلى أعتقد أنني جذابة جداً |
çok çekici, beni çıldırtıyor. | Open Subtitles | انها جذابة للغاية. انها تصيبني بالجنون يومياً. |
Janice sen şahanesin seni çok çekici, çok nazik buluyorum. | Open Subtitles | جانيس انتي رائعة واجدك جذابة للغاية ولطيفة جداً |
Onu çok çekici buldum, ki bu eşcinsel değil demek. | Open Subtitles | أجد له جذابة جدا. وهذا، بالطبع، يعني أنه على التوالي. |
Hâlâ beni çok çekici bulan bir sürü erkek var. | Open Subtitles | أعني، هناك الكثير من الرجال الذين لا تزال تجد لي جذابة جدا. |
Rafael çok çekici. Sen çok çekicisin. | Open Subtitles | رافائيل جذاب جداً أنت جذابة جداً |
Seni şu anda çok çekici buluyorum. | Open Subtitles | لقد اكتشفت أنك جذاب جداً للتو. |
Kütüphaneden eski bir el kitabı aldım ve çok çekici buldum. | Open Subtitles | تفحصت كتيب من المكتبة ووجدته جذاب جدا |
O kadar kolay değil. Onu çok çekici buluyorum. Ondan hoşlanıyorum. | Open Subtitles | الأمر ليس بتلك السهولة أجده جذاباً جداً وأنا معجبة به كثيراً |
Annen gerçekten bir teknoloji kurdu. Bu çok çekici. | Open Subtitles | والدتك لديها ذكاء تكنولوجي هذا مثير جداً |
Carrie Preston. Memnun oldum. Kocan çok çekici. | Open Subtitles | مرحباً كاري بريستون , سررت بلقائك زوجكِ ساحر جداً |
Yani, tabii ki seni işe aldığımda çok çekici bulmuştum. | Open Subtitles | أعني بالطبع عندما قمت بتعيينك وجدتك جذاب للغاية |
çok çekici olan bu yerin el değmemiş bir masumluğu ve güzelliği vardı. | Open Subtitles | كان هناك برائة وجمال فى المكان الذى كان جذابا جدا |
Yaklaşık 25 sene önce, baban, büyükannenin hoşlandığı çok çekici bir... bayan ile çıkarken onun yerine benimle... evlenmeyi terchi etmesi. | Open Subtitles | حوالي قبل خمس وعشرون سنه ابوك كان يواعد امرأه جذابه جدا وجدتك قد كانت تحبها ولكنه تزوجني بالمقابل |
Çünkü seni çok çekici buluyorum ve ne zaman istersen- | Open Subtitles | لأنني أَجِدُك جذّاب جداً و في أي وقت أن تريد |
- "Ben çok çekici bir kadınım" - "Ben çok çekici bir kadınım" Bu kadın bir rahibenin bile ağzını bozdurur. | Open Subtitles | أنا سيدة فاتنة جداً أنا سيدة فاتنة جداً |
Kızıl saçlarınla bu odada çok çekici görüneceksin. | Open Subtitles | بشعركِ الأحمر، ستبدين مثيرة جداً في هذه الغرفة |
Biliyor musun... aslında çok çekici bir kadınsın. | Open Subtitles | ...تعرفين أنت في الحقيقة إمرأة جذّابة جدا |