Biliyor musun dostum? Bana çok önemli bir şey... söylediğini hissediyorum. | Open Subtitles | اتعلم يا صديقي لدي شعور ان هناك شيء مهم جدا تخفيه عني |
Olan tek şey, oğlumun doğumgünü partisine hazırlanıyor olduğum, ki bu çok önemli bir şey, çünkü 4 yaşına basıyor. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يحصل هو محاولتي الاستعداد لحفلة عيد ميلاد ابني و هو أمر كبير فهو سيكمل الرابعة |
Ames Odası bize beynin nasıl çalıştığıyla ilgili çok önemli bir şey gösteriyor. | Open Subtitles | توضح غرفة إيم شيئاً مهماً جداً عن كيفية عمل الدماغ |
Sana çok önemli bir şey söyleyeceğim" diye arz etti Kurtçuk. | Open Subtitles | "عودي, لدي شيء مهم جداً لأقوله لك!" طلبت اليرقة. |
Sana çok ama çok önemli bir şey yaptığımı söylemek istedim. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أقول أني أقوم بشيء مهم جداً |
Hiç hayatında çok önemli bir şey olsun istedin mi? | Open Subtitles | هل أردت يوماً أن تقومي بشيء هام في حياتك ؟ |
Onun için çok önemli bir şey. | Open Subtitles | شيء في غاية الاهمية بالنسبة له |
Ona çok önemli bir şey sorabilirsin. | Open Subtitles | عليك أن تسألها شىء مهم جدآ |
Sadece çok önemli bir şey için harcamamı istemişti. | Open Subtitles | لقد قال انه يجب فقط أن أصرف المال على شيء مهم حقاً |
çok önemli bir şey. | Open Subtitles | شيء واحد مهم جداً |
Senomoy, şimdi sana çok önemli bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | الآن ، سنوموي ، يجب أن اقول لك شيء مهم جدا. |
Aslında, Paris'e çok önemli bir şey için geldim. | Open Subtitles | في الواقع ، لقد جئت إلى باريس ل شيء مهم جدا. |
Kişisel olarak beni mahcup etmiş değilsin ama bu şirket senin için kefil oldu ve bu çok önemli bir şey. | Open Subtitles | لم تجلب لي العار شخصياً لكن هذه الشركة تكفلت بك، وهذا أمر كبير |
Bence bugün çok önemli bir şey yaptık. | Open Subtitles | أظن أننا فعلنا شيئاً مهماً جداً اليوم |
Sana çok önemli bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | لدي شيء مهم جداً أريد أن أقول لكِ |
Sana söylemem gereken çok önemli bir şey var ve sen de ağzımdan çıkan her kelimeyi dikkatle dinleyeceksin anladın mı? | Open Subtitles | أريد أن أخبركَ بشيء مهم جداً وأريد منك الاستماع ألى كل كلمة بعناية هل تفهم ؟ |
Sana çok önemli bir şey diyeceğim. Seni buraya yollayan adam hakkında. | Open Subtitles | يمكنني أن أخبرك بشيء هام جدا عن الرجل الذى أرسلك إلى هنا |
Onun için çok önemli bir şey. | Open Subtitles | شيء في غاية الاهمية بالنسبة له |
Ona çok önemli bir şey sorabilirsin. | Open Subtitles | عليك أن تسألها شىء مهم جدآ |
Amaç uğruna çok önemli bir şey yapmak istedim ama elçiliğe girerken ya da çıkarken yakalanırsam, bu... | Open Subtitles | أود فعل شيء مهم حقاً للقضية, ولكن إذا تم امساكي داخلاً او خارجاً من السفارة, فسوف... |
çok önemli bir şey. | Open Subtitles | شيء واحد مهم جداً |
İkimizin konuşması gereken çok önemli bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء مهم جدا .علينا أن نتحدث بشأنه |
Sevdiklerinizin size söyleyeceği çok önemli bir şey olduğu için bu gece buradasınız. | Open Subtitles | انت هنا الليلة... لان اكثر شخص تحبّه لديه شيء مهم جداً ليقوله لك |
Sanırım çok önemli bir şey değil zira sadece Patty ve Selma'yı görmek için mazeret olarak kullanıyordum. | Open Subtitles | باعتقادي ليس صفقة كبيرة حيث أنني ليس الوحيد الذي يستخدم أي عذر ليأتي و يتفحص "باتي و سلمى" the simpsons و هما شخصيتين في مسلسل الأنيمي وهاوس يقصد نهديها |
bana çok önemli bir şey anlatacağınızı söylemiştiniz.Bir cesetle ilgili | Open Subtitles | قلت بأن عندك شيء مهم لاخباري بشأن جثة |
Sabah, çok önemli bir şey oldu. Doğru! | Open Subtitles | وفي الصباح لعبتنا بدأت تسخن |