Aslında, o da olur önce bir çok şey biliyordu. | Open Subtitles | في الحقيقة ، لقد علم الكثير من الأشياء قيل أن تحدث |
Zzyzx Baylin'i öldürdü çünkü onlar hakkında çok şey biliyordu. | Open Subtitles | (زيزكس) قتلت (بيلين) لأنه علم الكثير عنهم؟ |
Adam vampir tarihi gibiydi. çok şey biliyordu. İşte gününü gördü. | Open Subtitles | هذا الرجل كان موسوعة عن (مصّاصين الدماء)، و يعلم الكثير من المعلومات، و التي أودت بحياته. |
çok şey biliyordu. | Open Subtitles | لقد كان يعلم الكثير |
Dürüst olmak gerekirse, çok şey biliyordu. | Open Subtitles | أتريدني أن أكون صريحاً؟ لأنه كان يعرف أكثر من اللازم. |
Evet, sanırım söylediğinden daha çok şey biliyordu. | Open Subtitles | نعم، أعتقد أنه كان يعرف أكثر مما تركه |
Ve çok şey biliyordu, o kadar çok ki... | Open Subtitles | ولقد كان يعرِف الكثير للغاية ... الكثير للغاية فحسب |
Ve çok şey biliyordu, o kadar çok ki... | Open Subtitles | ولقد كان يعرِف الكثير للغاية ... الكثير للغاية فحسب |