Biz işe dönsek iyi olur Bill. Sizin konuşacak çok şeyiniz vardır. | Open Subtitles | .حسنا, علينا أن نعود الى العمل يا بيل .يبدو بأن لديكم الكثير لتتحدثو عنه |
Acil servis doktorlarımızdan biri, eminim konuşacak çok şeyiniz vardır. | Open Subtitles | انه أحد أطباء قسم الطوارئ , لذا أنا متأكدة أنه لديكم الكثير لتتكلموا عنه |
Hadi, konuşacak çok şeyiniz vardır. | Open Subtitles | هيّا، لديكم الكثير مشترك. إنه يعمل في البنك الدولي، |
Sanırım konuşacak çok şeyiniz vardır. | Open Subtitles | أعتقد أنكما الإثنان لديكما الكثير لتتحدثا عنه |
O halde konuşacak çok şeyiniz vardır. | Open Subtitles | إذن أنتما الاثنين لديكما الكثير لتتحدثا بشأنه |
Sizin konuşacak çok şeyiniz vardır. | Open Subtitles | لا بد انه لديكماّ الكثير للتحدّث عنه |
Sizin konuşacak çok şeyiniz vardır. | Open Subtitles | لا بد انه لديكماّ الكثير للتحدّث عنه |
Eminim konuşacak çok şeyiniz vardır. - Biz Betty'i geçiririz. | Open Subtitles | أنا واثقة بأن لديكم الكثير لتتكلموا عنه، نريد مقابلة (بيتي) بالخارج |
Konuşacak çok şeyiniz vardır diye düşündüm. | Open Subtitles | أظن أن لديكم الكثير لتُعوّضوه |
Eminim sizin konuşacak çok şeyiniz vardır, dolayısıyla gecikmeden başlayın. | Open Subtitles | واثق أن لديكما الكثير من الأحاديث لذا سأدعكما لتتبادلوها |
Eminim konuşacak çok şeyiniz vardır. | Open Subtitles | أنا متأكد أنكما لديكما الكثير للتحدث عنه |
Ben gideyim. Konuşacak çok şeyiniz vardır. | Open Subtitles | سأترككما، لديكما الكثير لتقولاه، على كل... |