Bu senin hayal edebileceğinden çok daha büyük ve derin. | Open Subtitles | هذا أكبر وأكثر خفاء مما يمكنك أن تستوعبه |
Yalnızca kuşlara, ağaçlara ve çiçeklere dikkat kesilebilirsiniz ve bir sorun yaşanmaz ancak kanımca bu gezegendeki yaşama dair çok daha büyük ve harika bir resmi kaçırırsınız. | TED | يمكنك الانتباه فقط إلى الطيور والأشجار والزهور وسيكون ذلك جيدًا، لكن من وجهة نظري، ستفقد صورة أكبر وأكثر روعة للحياة على هذا الكوكب. |
Bu çok daha büyük ve sistematik bir sorun demek. | TED | وهذا يعرض قضية أكبر وأكثر منهجية. |
Tahmin edebileceğinizden çok daha büyük ve çığırından çıkmış durumda. | Open Subtitles | هذا أكبر وأكثر جنونا من الذي تتصورونـه |