Ama aslında kasabada bu ekonomik döngüler çok daha etkili bir şekilde başlayabiliyor. | TED | ولكن في الواقع نبدأ داخل المدينة بإنشاء هذه الدّورات الاقتصادية بشكل أكثر فعالية. |
Bu formları oluşturmada bulduğum çok daha etkili bir yöntem halihazırda formun içinde gömülü olan bilgiyi kullanmaktır. | TED | طريقة أكثر فعالية بكثير لإنشاء نماذج قد وجدتها، هي استخدام المعلومات الموجودة فعلا في الأشكال. |
Artık beyni daha iyi anladığımız için, EKT'yi çok daha etkili bir hâle getirebiliriz. | TED | عندما نفهم الدماغ بشكلٍ أفضل، سنصبح قادرين على جعل العلاج بالصدمات الكهربائية أكثر فعالية. |
Bazen tek başına bir sadık müşteri programından çok daha etkili. | TED | وهي أحيانا أكثر فاعلية من برنامج الولاء وحده. |
Tedavileri şimdi çok daha etkili ve sonunda kalıcı bir çözüm bulacak. | Open Subtitles | العلاج أكثر فاعلية الآن في النهاية قد يجد حل دائم |
Fakat çağdaşlarının çoğu, onun zamanında olduğundan çok daha etkili isimler, kendisi ve fikirlerinin tam karşısına dizilmiş durumdalar. | Open Subtitles | لكن العديد من معاصريه، رجال أكثر تأثيراً في عصرهم مما كان عليه، اصطفوا ليعارضوه ويعارضوا أفكاره. |
Sağlık bakanımız, kanında antikorlar olan birinin plazmasının Ribavirin'den çok daha etkili olacağını tavsiye etti. | Open Subtitles | وقد نصحنا وزير الصحة بأنّ البلازما من شخص يحمل الأجسام المضادّة ستكون أكثر فعاليةً من الريبافيرين |
Bu iki teknoloji, üretim ölçeği açısından çok daha etkili olduğundan bu ürünler daha ucuz olacaktır. | TED | ولأن هاتين التقنيتين أكثر كفاءة بكثير، في الإنتاج واسع النطاق ستكون هذه المنتجات أرخص. |
Davranış değişikliğini teşvik etmek istiyorsak, bir milde kaç galon harcadığımız çok daha etkili olurdu. | TED | اذا كنا نريد التشجيع على تغيير السلوك ، جالونا لكل ميل من شأنه أن يكون أكثر فعالية. |
çok daha etkili olsun | Open Subtitles | أجد أن هذه القوالب الإسمنتية أكثر فعالية |
Yalansız bir söz çok daha etkili olurdu. | Open Subtitles | لو كان العالم خالي من الكذب سيكون أكثر فعالية |
Bir elektrolit çözeltisi formüle ettim. Markette satılanlardan çok daha etkili. | Open Subtitles | صنعت محلولا كهربائياً، إنّه أكثر فعالية من المنتجات التجارية. |
Bulduğumuz şey, uçuş simülatörleri gerçek, uçuş anındaki eğitim ile birleşik hâlde kullanıldığında, pilotları eğitmede çok daha etkili olduğu, tekrar tekrar kanıtlandı. | TED | ما وجدناه أن أجهزة محاكاة الطيران قد ثبت مراراَ و تكراراَ بأنها قد تكون أكثر فعالية عندما نستخدم الجمع بين التدريب الحقيقي و في أجواء الطيران لتدريب الطيارين، |
Bu çok daha etkili. İnsülinini arttırıyor. | Open Subtitles | هذه أكثر فعالية إنها تزيد من هرمون "الإنسولين" لديك |
Beni kullanmak çok daha etkili bir strateji. | Open Subtitles | استخدامي استراتيجية أكثر فعالية |
Bunun yerine Genevieve Brown'un bu örnek sladı çok daha etkili. Trebakülerin özel yapısı o kadar güçlü olduğunu ki Eyfel Kulesi'nin tasarımı onlardan etkilendiğini gösteriyor. | TED | عوضاً، هذه الشريحة المثال من جينيفيف بروان هي أكثر فاعلية. إنها تعرض ذلك الهيكل المميز للأشعة الصغيرة وهي قوية بحيث ألهمت التصميم المتفرد لبرج إيفل. |
Çok gelişmiş bir materyal, kireçten çok daha etkili. | Open Subtitles | استخدام مواد متطورة "أكثر فاعلية من الـ "كلس |
Hayır, fakat şüphecilik ve güvensizlik çok daha etkili bir araç olacak. | Open Subtitles | كلا، ولكن... الشك وعدم الإيمان أدوات أكثر فاعلية |
Flint'e mesajınızı ben iletirsem çok daha etkili olur. | Open Subtitles | ردك على سيكون أكثر تأثيراً لو جاء مني أنا بالأخص |
- Hayır, satmaktan çok daha etkili bir şey yapacağız. | Open Subtitles | أجل، سنقوم بعمل شيئ.. أكثر فعاليةً من البيع. |
Başta iki taraf da aynı noktada olduğunda bu görüşmeler çok daha etkili oluyor. | Open Subtitles | وجدت أن هذه المحادثات تكون أكثر كفاءة إذا كنا جميعاً على نفس الصفحة من البداية |