Miselyum ağaç kök sisteminden çok daha geniş bir alana yayılır ve farklı ağaçların köklerini birbirlerine bağlar. | TED | ينتشر الغزل الفطري في مساحة أكبر بكثير من مساحة الشبكة الجذرية للشجرة ويربط جذور الأشجار المختلفة ببعضها. |
Üzerimizdeki bina kulüpten çok daha geniş. | Open Subtitles | المبنى فوقنا هو أكبر بكثير من مساحة النادي. |
Bu dalga çok daha geniş ve güçlü Elbette bahsettiğim şey teknolojinin dalgası. | TED | تلك الموجة أكبر بكثير , أكثر قوة , وتلك بالطبع هى موجة التكنولوجيا . |
Bu tartışma 19. yüzyılda, İbranice kutsal metinlerin çok daha geniş bir dinsel alanın parçası olduğunu fark eden herkesi huzursuz ediyor. | TED | فزعزع الجدل الجميع في القرن 19 لإدراك أن الكتابات المقدسة العبرية هي جزء من عالم أوسع من الديانات. |
İnsan gözünden çok daha geniş bir görüş açısı var. | TED | وهي ترى زاوية أوسع من قدرة العين البشرية. |
Bu sorumluluk ve aracılık, anlaşılmazlık ve karmaşa, gücün birkaç kişinin elinde toplanmış olmasından kaynaklanan şiddet ve istismar konuları-- bunlar çok, çok daha geniş konular. | TED | هذه القضايا المتعلقة بالمسؤولية والوكالة، ومعدل الشفافية والتعقيد، والعنف والاستغلال الذي ينتج تلقائيا عن تمركز القوى بين أياد قليلة... هذه القضايا أكبر بكثير. |
Bu karıncıklar çok daha geniş. | TED | هذين البطينين أكبر بكثير. |
Haiti ne her kadar yoksul olsa da, Dr. Farmer'ın kiliniği çalışan tıbbi personel sayısı ve kapasitesinin normalde yetişebileceğinden çok daha geniş bir alanda hizmet veriyor. 1988 yılından beri de, bir kişi bile veremden hayatını kaybetmedi. | TED | بفقر هاييتي، في المنطقة التي تعمل فيها عيادة المزارعين -- وهم يخدمون منطقة تجمّع أكبر بكثير من الأطباء المهنيين لديهم ما يشير الى أنهم يمكن أن يخدموا-- منذ 1988، لم يفقدوا ولا شخص واحد بسبب السُل، ولا شخص. |
Aileler çok daha küçük, av bölgeleri ise çok daha geniş. | Open Subtitles | مجموعات الأسود أقل بكثير... و حدود موطنهم أكبر بكثير... . |
çok daha geniş bir kitleyi topluyor. | Open Subtitles | جمهور أوسع من ذلك بكثير. |