Kaşlarını çatmışsın. çok endişeli duruyorsun. | Open Subtitles | يبدو على وجهك ملامح رجل قلق للغاية |
Okuldaki herkes sizin için çok endişeli. | Open Subtitles | الكل في المدرسة قلق للغاية بشأنك |
Karısı çok endişeli ve ayrıca hamile. | Open Subtitles | زوجته قلقة للغاية و هي على وشك أنّ تلدَ |
Baban çok endişeli! Hepimiz çok endişeliyiz! | Open Subtitles | أبيك قلق جداً عليك وكذلك كلنا قلقون عليك |
- Ama Billie veya Nick hiçbir iz yok. - çok endişeli görünmüyor. | Open Subtitles | . (لكن ليس هناك إشارة لـ (بيلي) أو (نيك- . لا تبدين قلقة جداً - |
Uykusuzluğunun sebebi, son zamanlarda çok endişeli olmasıdır. | Open Subtitles | بالنسبة للنوم , فقد كانت قلقة مؤخراً بسبب ماذا ؟ |
Ben çok endişeli pm ilişkimizi tavır. | Open Subtitles | في الحقيقة انا قلق جدا عن الأسلوب الخاص بنا |
Müvekkilim aradı. Sesi çok endişeli geliyordu. | Open Subtitles | عميل لي إتصل، بدى أنه قلق للغاية |
Baban çok endişeli. | Open Subtitles | والدك قلق للغاية |
Büyükelçi çok endişeli. | Open Subtitles | السفير قلق للغاية |
Sizin çok endişeli olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال لي بأنك كنت قلقة للغاية |
Hem Edith, Bay Gregson için çok endişeli. Belki onu neşelendirebilirim. | Open Subtitles | (و(إديث) قلقة للغاية بشأن السيد (جريجسون ربما أتمكن من إبهاجها. |
O iyi, ama çok endişeli. | Open Subtitles | إنها بخير ولكن قلقة للغاية . |
Hans Richter yansıttığından daha çok endişeli tüm o Thomas Shaw sızıntıları hakkında. | Open Subtitles | هانس ريتشر قلق جداً فيما يتعلق بتسريبات توماس شو |
Bu çok etkileyici baba. Troy üniversite konusunda çok endişeli. | Open Subtitles | هذا ملهم أبي ف (تروي) قلق جداً بشأن دخوله الكليّة |
Ailesi çok endişeli durumda. | Open Subtitles | عائلته قلقة جداً |
çok endişeli bir anne. | Open Subtitles | تلك أم قلقة جداً |
Uykusuzluğunun sebebi, son zamanlarda çok endişeli olmasıdır. | Open Subtitles | بالنسبة للنوم , فقد كانت قلقة مؤخراً |
Annen siz çocuklar konusunda çok endişeli. | Open Subtitles | والدتك كانت قلقة بشأنك ايها الولد |
Biri, çok endişeli olması, bu da adrenalin akışı yaratıyor, diğeri ise ağzında enfeksiyon olması ve bu enfeksiyon bir süredir orada dolayısıyla anestezinin iyi bir etkisi olmuyor. | Open Subtitles | احدها انه قلق جدا والادرينالين يتدفق بدمه والسبب الاخر لأن لديه إلتهاب والالتهاب مصاب فيه لفتره طويلة |
Sağlığından çok endişeli idi. | Open Subtitles | كان مهتم كثيراً بصحته |
O hapların onun işini bitirmekte işe yarayıp yaramayacağı konusunda çok endişeli. | Open Subtitles | إنه قلق حول إذا ما كان بوسعه حقاً التغلب على ذلك الوحش ولو بذلك العقّار الخاص |