ويكيبيديا

    "çok fakir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فقير جداً
        
    • فقيرة جداً
        
    • مجتمع فقير
        
    • فقير في
        
    Eğer önemsemeseydim çok fakir bir terapist olurdum. Open Subtitles و لم أكن كذلك لكنت في الحقيقة معالج فقير جداً
    Bu yüzden çok fakir kaldık. Open Subtitles بهذه الطريقة أصبح بلدنا فقير جداً.
    Hayır, çoğunlukla ya çok fakir ya da çok yapışkanım diye. Open Subtitles لا ، أغلب الأسباب كانت إما بسبب أنني فقير جداً أو أني بغيض جداً ،
    Ben çok fakir bir aileden geliyorum. Sanırım bunu bilmelisin. Open Subtitles نشأت في عائلة فقيرة جداً أظن أنه يجب أن تعرف
    Kendisi Guatemala'da çok fakir bir çevrede yaşayan harika, genç bir kız. TED هي فتاة رائعة تعيش في مجتمع فقير في غواتيمالا.
    Ve bilirsiniz, bu adam çok fakir bir çayhane çalışanı, toplumun en alt basamaklarında. TED وهو عامل فقير في محل بيع الشاي كما ترون، ومن أفقر طبقات المجتمع.
    New York'ta 10 harika erkeği geri çevirmemiş bir kadın yoktur... bu çok şişman,bu çok kısa, bu çok fakir diyerek Open Subtitles لا توجد إمرأة فى (نيويورك) لم ترفض على الأقل 10 رجال رائعين بسبب أن بعضهم قصير القامة و بعضهم سمين للغاية و بعضهم فقير جداً
    çok fakir biri, anlıyor musun? Open Subtitles وهو فقير جداً... كما تعلم
    çok fakir gibi... Open Subtitles وهو فقير جداً...
    Ben fakirim, çok fakir. Open Subtitles .أنا فقير جداً
    Annemin onun hakkında tek söylediği şey ailesinin çok fakir olduğuydu. TED الشئ الوحيد الذي أخبرتني به والدتي عنه هو أن أسرته كانت فقيرة جداً.
    Ben çok fakir bir aileden geliyorum. Bunu bilmelisin. Open Subtitles نشأت في عائلة فقيرة جداً أظن أنه يجب أن تعرف
    ...ve akşam yemeğinin ardından... ...Kiribati'nin gelirinin çoğunu elde ettiğini öğrendim. çok fakir bir ülke... ...ama gelirini elde ediyor... ...yabancı ülkere erişimi satarak,... ...sularından balığı çıkararak... çünkü Kiribati'nin bizzat balığı çıkartma kapasitesi yoktur... balıkları kendilerinin çıkarması için... TED و خلال تناول وجبتنا، علمت أن معظم إيرادات و مدخول كيريباتي-- وهي دولة فقيرة جداً -- و لكن معظم إيراداتها تأتي من بيع تصاريح للدول الأجنبية لأخذ الأسماك من مياهها، لأن ليس لدى كيريباتي القدرة على أخذ هذا السمك بنفسها.
    (Alkış) Sarita, çok fakir bir çoban topluluğundan geliyor. TED (تصفيق) تنحدر ساريتا من مجتمع فقير جدًا يعتمد على رعي الماشية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد