Dil çok farklıdır. Dil çok kesindir. | TED | اللغة مختلفة جدا. فاللغة دقيقة جدا. |
- Davranışları kuzeninkinden çok farklıdır. | Open Subtitles | سلوكياته مختلفة جدا من سلوك قريبه. |
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama bu gece geldiğin evin halkı çok farklıdır. | Open Subtitles | ... لا أعرف بالضبط كيف يقال هذا لكن هذه العائلة التي أتيت إليها هذه الليلة مختلفة جدا |
Oradaki zehirli bitkilerle buradaki zehirli bitkiler birbirinden çok farklıdır. | Open Subtitles | يوجد اختلاف كبير بين السموم الموجودة في كالورادو وهذا المكان |
Oradaki zehirli bitkilerle buradaki zehirli bitkiler birbirinden çok farklıdır. | Open Subtitles | يوجد اختلاف كبير بين السموم الموجودة في كالورادو وهذا المكان |
Kuantum dünyasındaki kanunlar, bizim alıştıklarımızdan çok farklıdır. | Open Subtitles | مختلفة جداً عن القوانين التى اعتدنا عليها |
Bu kadınlara sorulan sorular, bugün sorabileceklerimizden çok farklıdır. | TED | الأسئلة التي قاموا بطرحها على الأمهات تختلف تماماً عن ما قد نسأله الآن. |
Federal jüri Calvert Sokağı'nda görünenden çok farklıdır. | Open Subtitles | هيئة محلفين فدرالية مختلفة جدا عن (التي رأيناها بشارع (كالفرت |
Lucy, çok özel biridir. Diğer insanlardan çok farklıdır. | Open Subtitles | لوسي فتاة من طراز خاص مختلفة جداً عن باقي الناس |
Bugün adına İslam Hukuku (Şeriat) ve özellikle İslam Kültürü dediğimiz –ki aslında çok sayıda farklı İslamî Kültür mevcuttur. Örneğin Suudi Arabistan'daki, benim memleketim İstanbul'dan ya da Türkiye'den çok farklıdır. | TED | مما ندعوه اليوم القانون الاسلامي .. او ما يمكن وصفه بالثقافة الاسلامية وهناك الكثير من الثقافات الاسلامية وتلك الموجودة في المملكة العربية السعودية .. مختلفة جداً عن تلك الموجودة في اسطنبول تركيا .. موطني |
Öğrendiğimiz şey bebeklerin istatistiğe duyarlı olduğudur, ve Japonca ile İngilizce'nin istatistikleri çok farklıdır. | TED | ما قد إكتشفناه هو أن الأطفال هم حساسون تجاه العملية الإحصائية, والإحصاءات في اللغة اليابانية تختلف تماماً عما هي عليه في اللغة الإنجليزية. |