Ve sen.. gitarı çok ilginç bir tarzda çalıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعزفين على الغيتار بأسلوبٍ مثير للغاية أعلم |
Hong Kong'a bakalım, orada Octobus isimli çok ilginç bir sistemleri var. | TED | الان لو نظرت الى هونغ كونغ. لديهم نظام مثير للاهتمام يسمونه الاخطبوط |
Bununla birlikte, laptopuna girmeyi başardım ve çok ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | مع ذلك، لقد دخلت إلى حاسوبه و وجدت شيء مثير جداً للإهتمام. |
Zombi sevmeyenlerde çok ilginç bir mesaj buldum. | Open Subtitles | وجدت منشوراً مثيراً للاهتمام من أحد كارهي الزومبي |
Burada görmekte olduğunuz çok ilginç bir model, her şeyden önce, iki şey aşırı derecede abartılı tahmin edilmiş, hortumlar ve havai fişekler; | TED | الآن، ترون أنماطاً مثيرة للإهتمام هنا، التي هي بداية، شيئان تم تقديرهم بصورة مبالغة، هما الأعاصير والحرائق. |
Amerikan tarihçisi Paul Cohen'in kitabında çok ilginç bir bölüm var. | TED | اتعلمون .. هناك فقرة مثيرة للاهتمام في كتاب باول كوهين المؤرخ الامريكي |
Kristina Coterra ile çok ilginç bir konuşma yaptım. | Open Subtitles | لقد أجريتُ للتو مُحادثة مُثيرة للإهتمام مع (كريستينا كوتيرا). |
Çünkü komiğim, parasal sıkıntım yok ve çok ilginç bir DNA yapım var. | Open Subtitles | لإني مضحك , و مستقر ماليا و لدي تركيب جيني مثير للغاية |
Fabrikada çok ilginç bir şey bulduk. | Open Subtitles | أتعلمين لقد وجدنا شيء مثير للغاية بالمصنع |
Efendim, benim için çok ilginç bir sabah... | Open Subtitles | حسناً, لقد قضيت صباح مثير للغاية, |
Sonra bu deneyi tekrarladım. Bir kaç kere... Bir seferinde çok ilginç bir şey oldu. | TED | بعد ذلك قمت بتكرار هذه التجربة لعدة مرات، وفي إحدى المرات حدث أمر مثير للاهتمام. |
çok ilginç bir bakış açısı sonucunda çözüme ulaştım. | TED | جاءت لي فكرة الحل من منظور مثير للاهتمام. |
İlginç olan ise grafit ışınına odaklandığımız zaman çok ilginç bir desen buluyoruz. | Open Subtitles | الشيء المثير هو أنه عندما نركز .. الشعاع على قطعة الجرافيت نجد نمط مثير جداً للإهتمام |
Pekâlâ, gerçekten çok ilginç bir durum. | Open Subtitles | حسناً الأمر برمته مثير جداً للإهتمام |
Zombi sevmeyenlerde çok ilginç bir mesaj buldum. | Open Subtitles | وجدت منشوراً مثيراً للاهتمام من أحد كارهي الزومبي |
Aslında, çok ilginç bir fikir olmaya başladılar. | TED | الآن، الأمر بالغعل أصبح فكرة مثيرة للإهتمام. |
Finlandiya'nın Hämeenlinna adındaki bir şehrinde düzenlenen gerçekten çok ilginç bir etkinlik vardı. | TED | أجريت مسابقة مثيرة للاهتمام حقًا من قبل مدينة هامينلينا الفلندية. |
Bu çok ilginç bir oluşum. | Open Subtitles | هذه فكرة مُثيرة للإهتمام |
Ve tabii çok ilginç bir sohbet ettik. | TED | الان طبعا ,لقد خضنا نقاش مثير جدا للاهتمام |
çok ilginç bir davasınız Bayan Clark. | Open Subtitles | حسناً , انتي حاله مثير جداً للأهتمام انسه كلارك |
Fakat bankaya gittiğimde çok ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | لكنني وجدت شيئاً مثيراً جداً حين ذهبت للمصرف |
çok ilginç bir akşam olacağa benziyor. | Open Subtitles | حسنا، هذا ينبغي أن يكون ليلة مثيرة جدا للاهتمام. |
Sanırım ben çok ilginç bir adamım... zarif ve zeki. | Open Subtitles | حسناً , في الواقع أعتقد أنني رجل مثير للإهتمام مهذب , ذكي |
Vishwas Prajapati. çok ilginç bir hikaye. 3 yıl önce, görebiliyordu. | Open Subtitles | فيشواس براجاباتي قصة مثيرة جداً , كان يرى قبل ثلاثة سنوات |
Bu yüzden, bu benim gibi bir sanatçı için çok ilginç bir zaman ve gelecekte kitaplarla ilgili neler olacağını görmek çok heyecan verici. | TED | لذلك أعتقد أنها فترة مثيرة للغاية لفنان مثلي، أن يراقب ما سيؤول إليه الكتاب مستقبلاً. |
Karından çok ilginç bir telefon aldım. | Open Subtitles | أستطيع أن الهاتف رسم من زوجتك. |