Okumayı ve yazmayı her şeyden çok seviyordu. | Open Subtitles | لقد أحب القراءة والكتابة أكثر من أي شئء آخر |
Yerden 300 m yüksekte yapılmasına yardım ettiği bir çelik kirişin üstüne oturup yemeğini yerken şehri seyretmeyi çok seviyordu. | Open Subtitles | لقد أحب الجلوس على عارضة صلبة على ارتفاع 1000 قدم يتناول غداءه فوق المدينة التي ساعد في بناءها |
Doğayı çok seviyordu. Bu yere de bu yüzden geliyordu. | Open Subtitles | كانت تحب الطبيعة لهذا كانت منجذبة لهذا المكان |
Ayrıca "S"Ie başlayan kelimeyi çok seviyordu. | Open Subtitles | وكان يحب أن يقول كلمة لو كثيراً |
Onu canından çok seviyordu. | Open Subtitles | الذي كان يحبها أكثر من الحياة نفسها |
Peki ama, madem bu kadar çok seviyordu, kızı neden öldürdü? | Open Subtitles | لكن إن كان يحبها بهذا القدر، لماذا قام بقتلها؟ |
Eşiniz sizi çok seviyordu Bayan Kennedy. | Open Subtitles | لقد أحبّك زوجك، سيدة "كينيدي". أنا واثق من هذا. |
Hız yapmaktan duyduğu heyecanı biricik kızından daha çok seviyordu. | Open Subtitles | أحب نشوة السرعة أكثر مما أحب ابنته الوحيدة. |
'...ziyaret listesinden resmen çıkarıldı.' Lori'yi de çocukları da çok seviyordu. Ama sonunda hepsini kaybetti. | Open Subtitles | لقد أحب لوري وأحب الاطفال لكن انتهى به المطاف بمفرده |
Bu şehri ve insanlarını canından çok seviyordu. | Open Subtitles | لقد أحب هذه المدينة ومن فيها، أكثر مما أحب نفسه. |
Öyle düşünmüyordu. İşini çok seviyordu. | Open Subtitles | هو لم يعتقد ذلك لقد أحب حياته هكذا |
Amerika rüyaları için savaşan göçmen kovboy filmlerini çok seviyordu. | Open Subtitles | ...لقد أحب أفلام العصابات المهاجرين يتقاتلون من أجل قطعة من الحلم الأمريكي |
Motosikletini benden çok seviyordu. | Open Subtitles | لقد أحب دراجته أكثر مما أحبني. |
Bina inşa etmesini çok seviyordu. | Open Subtitles | لقد أحب بناء الأشياء |
Çünkü annen benim annemi çok seviyordu. | Open Subtitles | لأن والدتك كانت تحب والدتي كثيراً |
Görünüşe göre büyükannen bilardoyu çok seviyordu. | Open Subtitles | يبدو أن الجدة كانت تحب لعب البلياردو |
O aptalı benden daha çok seviyordu. | Open Subtitles | كانت تحب ذلك الأحمق أكثر مني. |
Ayrıca "S"le başlayan kelimeyi çok seviyordu. | Open Subtitles | وكان يحب أن يقول كلمة "لو" كثيراً |
Ama onu her şeyden çok seviyordu. | Open Subtitles | لكنه كان يحبها أكثر من أي شيء |
Kızını kendinden nefret ettirecek kadar çok seviyordu. | Open Subtitles | كان يحبها بدرجة جعل البنت تكره |
Seni çok seviyordu. | Open Subtitles | لقد أحبّك كثيراً. |