Kemik tozu çok tehlikelidir, özellikle de virüslüyse. | Open Subtitles | غبار العظام خطير جداً إذا ما استنشق |
Bu tip şeylerin vücut içinde 24 saatten fazla kalması çok tehlikelidir. | Open Subtitles | هو خطرُ جداً و منحوس المادة داخل جسمِه لأكثر مِنْ 24 ساعة |
Buzulda tek başına ilerlemek çok tehlikelidir; çünkü yüzeyde karın kapattığı yarıklar olabilir. | Open Subtitles | عبور النهر الجليدي خطير للغاية بمفردك لأنه توجد صدوع بالثلج مغطاة بالجليد |
Ama mağaranın derinliklerine inmek, gerçekten de çok tehlikelidir. | Open Subtitles | لكن المجازفة إلي عمق الكهف تكون بالفعل خطيرة جداً. |
Bu özellikler kaos içindeki bir dünya için çok tehlikelidir. | Open Subtitles | ذلك خطر جداً في هذا العالم الفوضوي |
İkiyüz Harvey çok tehlikelidir, tekrar ediyorum, çok tehlikelidir. | Open Subtitles | هارفي أو ذو الوجهين خطير جدا نكرر, خطير جدا |
çok tehlikelidir ama dönmesi muhtemel görünmüyor. | Open Subtitles | , في غاية الخطورة . ولكن ليس من المرجح أن يعود |
Ama karanlıkta bu kanyonlarda seyahat etmek çok tehlikelidir. | Open Subtitles | من الخطر جدا , المشى فى مثل هذة الاماكن الغامضة |
Hayır. Park, gece işleri için çok tehlikelidir. | Open Subtitles | المُتنزّه خطير جداً للعمل فيها ليلاً. |
çok tehlikelidir. | Open Subtitles | إنّه أمرٌ خطير جداً البحث عن داء الكلب |
Dikkatli ol, Kim çok tehlikelidir. | Open Subtitles | كن حذراً,"كيم"خطير جداً |
Bence, ondan kurtulmalısınız, profesör. O çok tehlikelidir. | Open Subtitles | أظن أنه عليكم التخلص منه فحسب بروفسور إنه خطرُ جداً |
Söz konusu adam çok tehlikelidir. | Open Subtitles | إنّ الرجلَ موضع السّؤال خطرُ جداً. |
Çok tehlikeli diyorsam, çok tehlikelidir. | Open Subtitles | حين أقول أنه من الخطير للغاية فهو خطير للغاية |
0-8-4 gibi bir silah, herhangi bir insanın veya ülkenin sahip olması için çok tehlikelidir. | Open Subtitles | سلاح مثل 0-8-4 خطير للغاية ولا يجب أن يمتلكه أي إنسان أو دولة |
Motorsikletler çok tehlikelidir. Aklımı mı kaybediyorum sence? | Open Subtitles | الدراجات النارية خطيرة جداً هل فقدت عقلي ؟ |
Kum fırtınaları çok ama çok tehlikelidir. | Open Subtitles | إن العواصف الرملية خطيرة جداً. |
Bir deli çok tehlikelidir. | Open Subtitles | الرجل المجنون خطر جداً |
Ve asıl büyük hayal; yıkılmış veya sel altında kalmış bir bina düşünün. Böyle zor durumlar, kurtarma ekipleri ve kurtarma köpekleri için bile çok tehlikelidir. Niye bu gibi durumlarda yürüyerek, yüzerek gezebilen, hayatta kalanları tespit ederek, onlarla iletişimi sağlayabilecek bir robot göndermeyelim. | TED | والحلم الكبير هو، إذا واجهت وضعية صعبة كانهيار مبنى أو مبنى غمرته الفيضانات، وهذا خطير جدا لفريق الإنقاذ أو حتى كلاب الإنقاذ، لما لا يتمّ بعث روبوت يمكنه الزحف والسباحة والمشي، مرفوق بكاميرا للقيام بالتفتيش وتعقّب الناجين ومن المحتمل خلق نوع من الاتصال مع الناجين. |
Bu yer çok tehlikelidir | Open Subtitles | من هذه النقطة الوضع في غاية الخطورة |
Atılgan'ın içinde torpidolardan birini açmak çok tehlikelidir. | Open Subtitles | من الخطر فتح أحد تلك الطوربيدات على متن السفينة |
Bu yoldan değil ama, çok tehlikelidir. | Open Subtitles | لكن ليس من هذا الطريق، إنه خطر للغاية. |
Bana göre, renk körlüğü çok tehlikelidir çünkü sorunların görmezden gelinmesi manasına geliyor. | TED | بنظري، سياسة "عمى الألوان" خطيرة جدًا لأنها تعني أننا نقوم بتجاهل المشكلة. |
Uçakta ateş etmek çok tehlikelidir. Pussy'yi de uyarmak zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | خطر جدا إطلاق نار فى طائرة حذرت بوسى من ذلك |