O adamları alıp götürmemek için çok uğraştı. Çünkü bunun korkunç olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد حاول جاهداً أن يترك الرجلين فى منزلهما لأنه كان يؤمن أنا ما يفعله أمر فظيع |
Bu o olmalı. Programa katılmak için çok uğraştı, ama siz ikiniz onu yendiniz. | Open Subtitles | إنه طيارنا الرابع, لقد حاول أن يتلاعب من أجل الدخول في البرنامج |
İt herif Nam Doo da annemi bulmak için çok uğraştı. | Open Subtitles | الكلب نام دو أيضاً عمل بجد للعثور على والدتي |
İçindeki karanlık tarafın üstesinden gelmek için çok uğraştı, ve kardeşleriyle. | Open Subtitles | لقد عمل بجد كبير لسنوات عديدة حتى يتغلب على جانبه المظلم... إنهم إخوته. |
Birileri beni korkunç bir şey yapmış gibi göstermek için çok uğraştı. | Open Subtitles | مع أنّ أحدهم بذل مجهوداً كبيراً لأبدو أنّي ارتكبتُ أمراً فظيعاً. |
Bay Kresteva almak için çok uğraştı. | Open Subtitles | سيد كريسيتفا عمل جاهداً لينالها |
Oh, hepsini örtbas etmek için çok uğraştı. | Open Subtitles | أوه, لقد حاول جاهدا لتغطية كل شيء |
O kadar çok uğraştı ki ama içerdi. | Open Subtitles | لقد حاول باستماتة لكنه كان يشرب الخمر |
O kadar çok uğraştı ki ama içerdi. | Open Subtitles | لقد حاول باستماتة لكنه كان يشرب الخمر |
- Baban çok uğraştı, Max de öyle. | Open Subtitles | -والدكِ عمل بجد من أجل ذلك -شكراً لكِ |
Güvenimi kazanmak için çok uğraştı. | Open Subtitles | لقد عمل بجد ليكسب ثقتي |
Luke bu parti için çok uğraştı. | Open Subtitles | (لوك) عمل بجد على هذا الحفل. |
Zelena doğmamış bebeğimize yakın olabilmek için çok uğraştı. | Open Subtitles | بذلت (زيلينا) مجهوداً كبيراً للاقتراب مِن الجنين وهو ما تسعى خلفه |
Zelena doğmamış bebeğimize yakın olabilmek için çok uğraştı. | Open Subtitles | بذلت (زيلينا) مجهوداً كبيراً للاقتراب مِن الجنين وهو ما تسعى خلفه |
Sung Hoon düzgün bir iş bulabilmek için çok uğraştı. | Open Subtitles | سونغ هوون)، حاول جاهداً للحصول على عمل محترم |
Ayrıca AV kulübü kar için çok uğraştı. * Yollandı bütün kutlama kartları * | Open Subtitles | بالإضافة, نادي المسرح عمل جاهداً على الثلج Greeting cards) (have all been sent |