çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها |
Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte, harap olmuş bir dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها |
çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها |
belki buraya çok uzak olmayan plajdaki yosunlardan gelen biraz oksijen var. | TED | ربما يحتوي قليلا من الأوكسجين من بعض الطحالب على الشاطئ غير بعيد من هنا. |
Taşlar bir süre önce buradan çok uzak olmayan ve antik bir mezarlık alanı olduğunu düşündüğümüz bir yerde bulundu. | Open Subtitles | تم اكتشاف الأحجار قبل زمن.. في بقايا مقبرة قديمة ليست بعيدة من هنا -لماذا تخفونها؟ |
Sonra teknemiz buradan çok uzak olmayan bir sahilin açıklarında battı. | Open Subtitles | ثم غرقت سفينتنا قرب الساحل ليس بعيداً من هنا |
çok uzak olmayan bir gelecekte, insan gözünün hassaslığında ve esnekliğinde yapılan makineler kendi evriminin bile ötesine geçmesini sağlayabilir. | TED | وفي المستقبل غير البعيد جدًا، آلات مبنية بدقة ومرونة للعين البشرية قد تتيح لنا تجاوز تطورها الخاص حتى. |
çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها |
Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها |
Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte, harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها |
Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها |
Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها |
Buraya çok uzak olmayan bir yerde erkek arkadaşımla birlikte kamp yapıyorduk. | Open Subtitles | كنت أخيم، ليس ببعيد عن هنا مع صديقي |
çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها |
çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها |
çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها |
çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde. | Open Subtitles | في مستقبل غير بعيد من الآن في عالم محطم ، مطاردة بواسطة ماضيها |
çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde. | Open Subtitles | في مستقبل غير بعيد من الآن في عالم محطم ، مطاردة بواسطة ماضيها |
Tahran'ın kuzenimin evine çok uzak olmayan bir banliyösünde bu görkemli geçmişin arkeolojik bir parçasını buldum. | Open Subtitles | وجدتُ أثراً لهذا الماضي المجيد في ضاحية "طهران"، ليست بعيدة عن بيت ابن عمي |
Dünya'dan çok uzak olmayan koordinatlar. | Open Subtitles | 1, 1, احداثيات ليست بعيدة عن الأرض |
-Buraya çok uzak olmayan Navy Bar var. | Open Subtitles | - إنه ليس بعيداً من هنا إنها حانة البحارة - |
çok uzak olmayan bir ağaç sınırı var. | Open Subtitles | هُناك خط أشجار ليس بعيداً من هُنا. |
çok uzak olmayan bir tarihte bu demiryolu bitecek. | Open Subtitles | في المستقبل غير البعيد سننهي هذه السكة الحديدية |