Yani füzyonu ve olan her şeyi çok yakından takip etmek isteyeceğiniz İran ve belki Venezuela gibi sadece bir çift yer kalıyor. | TED | إذاً ذلك يخلّف عدة أماكن مثل إيران، وربما فنزويلا، التي ستريد مراقبتها عن كثب لكل شئ الذي يمضي مع متعلقات الأشياء القابلة للإنشطار. |
Sizi bundan sonra çok yakından takip edeceğim anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني بأنني سأراقبك عن كثب يا آنسة سامرز |
Yani çok yakından takip etmenize gerek yok. | Open Subtitles | سأتوجه إلى النادي من أجل جلسة تدليك لذا ليس عليكما مراقبتي عن كثب |
Haberleri çok yakından takip ettiğinizi sanıyorum özellikle ajanınız yoldan çıkıp karımı rehin aldığından beri. | Open Subtitles | استنتج أنكي كنت تشاهدين الأخبار عن كثب منذ أن تحول قاتلكم إلى سفاح واختطف زوجتي |
Önümüzdeki bir kaç ay boyunca bu süreci çok yakından takip edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نراقب عن كثب أستجابتكم للعملية خلال هذه الشهور القادمة |
Sismologlar dünyanın her yerindeki tektonik plakaları çok yakından takip ediyor. | Open Subtitles | علماء الزلازل سيراقبون عن كثب جميع صفائح العالم التكتونية |
Biz de onu çok yakından takip edip izlemeye karar verdik ve gözümüzü bir an olsun üzerinden ayırmadık. | Open Subtitles | لذا قررنا أن نلاحقها ونراقبها عن كثب ولم ندعها تغيب عن ناظرينا لدقيقة واحدة. |
Lonnie ve Gander'in ilişkisinde asıl ilgimi çeken şey ise Gander'in bir kaç ay içinde yükseklik korkusu geliştirmiş olması. Bunun nedeni muhtemelen Lonnie'yi çok yakından takip ediyor oluşu. | TED | ولكن ما أثار اهتمامي حول علاقة لوني وغاندر هو أنه بعد أشهر قليلة من العلاقة، أُصيب غاندر برهاب المرتفعات، ربما لأنه كان يراقب لوني عن كثب. |
çok yakından takip ettiğimiz bu hikayede WSE 35 | Open Subtitles | إنها القصة التي تبعناها عن كثب |
Bunu çok yakından takip ediyorlar. - Kilise mi? | Open Subtitles | ـ إنهم يراقبوني عن كثب ـ الكنيسة؟ |
Kariyerini çok yakından takip ediyorum, biliyorsun. | Open Subtitles | أتابع أخبار عملك عن كثب |
O dosyayı çok yakından takip ediyorum. | Open Subtitles | -تتبعتُ تلك القضيّة عن كثب |
O dosyayı çok yakından takip ediyorum. | Open Subtitles | -تتبعتُ تلك القضيّة عن كثب |