Ve bu çubukların yüksek spektrumlu olmasından dolayı uranyum zenginleştirmesi yapacakları sonucuna vardık. | Open Subtitles | المواصفات العالية لهذه الأنابيب قادتنا إلى الإستنتاج بأنهم عازمون على تخصيب اليورانيوم |
INR geçen yıl bu çubukların muhtemelen ağır silahlar için kullanılacağı sonucuna vardı. | Open Subtitles | الـ"آي آر أن" إستنتجت أواخر العام الماضي على أن هذه الأنابيب لأغراض مدفعية |
Ve ona Irak'taki çubukların et kalınlığının kendi tasarımından 3-4 kat daha kalın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال له بأن سماكة الأنابيب العراقية أكثر سماكة بـ3 أو 4 المرات من تصميمه |
Aslında kendi çubuklarıyla alüminyum çubukların tek benzer tarafı ikisinin de alüminyumdan imal edilmesiydi. | Open Subtitles | في الواقع قال بأن الأمر الوحيد المطابق بين أنابيبه وأنابيب الألمنيوم بأن كلاهما مصنوع من الألمنيوم |
- Şimdi oyunu kes ve çubukların yerini söyle. | Open Subtitles | والاَن توقف عن اللعب وأخبرنا أين القصبات النووية |
Ama çubukların etrafından özgürlüğe yürümüyoruz çünkü biliyoruz ki, dikkat etmek gerekir. | TED | لكننا لا نمشي حول القضبان إلى الحريّة لأننا نعلم أن هناك مأزق. |
Çünkü bu tüttürdüğümüz fosforlu çubukların etkisi geçmedi hâlâ. | Open Subtitles | لأني مازلت أتعافى من نفخ كلّ عصير تلك الأعواد المُشعّة |
Ve bu çubukların yüksek spektrumlu olmasından dolayı uranyum zenginleştirmesi yapacakları sonucuna vardık. | Open Subtitles | المواصفات العالية لهذه الأنابيب قادتنا إلى الإستنتاج بأنهم عازمون على تخصيب اليورانيوم |
INR geçen yıl bu çubukların muhtemelen ağır silahlar için kullanılacağı sonucuna vardı. | Open Subtitles | الـ"آي آر أن" إستنتجت أواخر العام الماضي على أن هذه الأنابيب لأغراض مدفعية |
Ve ona Irak'taki çubukların et kalınlığının kendi tasarımından 3-4 kat daha kalın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (زيبا وقال له بأن سماكة الأنابيب العراقية أكثر سماكة بـ3 أو 4 المرات من تصميمه |
Aslında kendi çubuklarıyla alüminyum çubukların tek benzer tarafı ikisinin de alüminyumdan imal edilmesiydi. | Open Subtitles | في الواقع قال بأن الأمر الوحيد المطابق بين أنابيبه وأنابيب الألمنيوم بأن كلاهما مصنوع من الألمنيوم |
Şu anki teorimiz çubukların Farhad'ın yakınında olduğu yönünde. | Open Subtitles | تم تكليف الفريقان "ألفا" و"برافو" لتحديد وتأمين القصبات النووية |
Bu çubukların diğer tarafında yem olacak, insan yemi. İşi başlatacağım. | Open Subtitles | وساضع طعما بشريا عند الطرف الاخر من القضبان |
çubukların nasıl kullanılacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف استخدم الأعواد الصينية جيدا |