Evrendeki her ışığın karşılığı olarak bir karanlık çukur var. | Open Subtitles | ،لكل مشعل من النور في الكون هناك حفرة من الظلام |
Deneyeceğim. Böyle yürürseniz, sorun yok, tamam, yürüyebilirsiniz, ama belki, çünkü gözleriniz bu şekilde yürüyorsunuz, önünüzü göremeyeceksiniz, ohh, burada bir çukur var, | TED | سأحاول. إذا كنت تمشي هكذا، لا بأس، لا بأس، يمكنك المشي. ولكن ربما، لأنك تمشي وعيناك هكذا، لن تستطيع الرؤية، أوه، هناك حفرة. |
Bu şehirde bir tane çukur var ve sen onu bulmayı başardın. | Open Subtitles | هناك حفرة واحدة في البلدة وانت عملت على ايجادها |
Sonuçta artık orada bir çukur var ve neredeyse bir yıl oldu. | Open Subtitles | وضل هناك حفرة كبيرة ولها الان سنة كامله |
O ağacın yanında bir çukur var. | Open Subtitles | بجانب تلك الشجرة هناك حفرة |
Orada koca bir çukur var. | Open Subtitles | هناك حفرة ضخمة فى الخلف |
- Dur dur dur. çukur var! - DWIGHT: | Open Subtitles | -توقفي, توقفي, توقفي, هناك حفرة |
- Bir çukur var. | Open Subtitles | - هناك حفرة أسفل هناك. |