ويكيبيديا

    "öğle saatlerinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ظهراً
        
    • عند منتصف النهار
        
    • في وقت الظهيرة
        
    Nükleermiş. İki-iki buçuk kilo ağırlığında. Cuma günü öğle saatlerinde patlamaya ayarlıymış. Open Subtitles تحتوي على أربعة ونصف من الباونات وضبطة على يوم الجمعة ظهراً
    Nükleermiş. İki-iki buçuk kilo ağırlığında. Cuma günü öğle saatlerinde patlamaya ayarlıymış. Open Subtitles تحتوي على أربعة ونصف من الباونات وضبطة على يوم الجمعة ظهراً
    Me'mun'un astronomları, Suriye ve lrak'ta bilinen öğle saatlerinde gökyüzünde aynı konumda iken güneşin açısını ölçerek, Yunan deneylerini tekrarladılar. Open Subtitles أعاد فلكيو "المأمون" التجارب اليونانية في "سوريا" و "العراق" بقياس زاوية الشمس في السماء ظهراً في موقع واحد معلوم
    Her gün öğle saatlerinde Güney Caddesi Limanı'nda olacağım. Güneşin en tepede olduğu zaman. Open Subtitles سأكون في ميناء الشارع الجنوبي كل يوم عند منتصف النهار , عندما تكون الشمس بلغت أعلى إرتفاعها في السماء
    Her gün öğle saatlerinde Güney Caddesi Limanı'nda olacağım. Open Subtitles سأكون في ميناء الشارع الجنوبي كل يوم عند منتصف النهار
    Her üç uçak da, batıya doğru öğle saatlerinde uçuşa geçiyor ve her biri 180 kilolitre dolu. TED الطائرات الثلاث تقلع في وقت الظهيرة في إتجاه الغرب كل منهم محمله ب 180 كيلو لتر وقود،
    İkinci noktada, güneşin açısını öğle saatlerinde bir kez daha ölçtüler. Open Subtitles قامو مجدداً بقياس زاوية الشمس ظهراً
    Daha da güzel yanı ertesi gün öğle saatlerinde ürünün iş yerime geleceğini biliyor olmam. TED ما هو الأكثر جمالًا معرفة أنني في اليوم التالي في وقت الظهيرة تقريبًا، سأستلم تلك الوجبة الخفيفة إلى مكتبي.
    Ertesi gün öğle saatlerinde. Open Subtitles اليوم التالي في وقت الظهيرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد