Öğleye kadar uyuduğunuz halde yine de şehrin her yerinde yumurta bulabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك النوم حتى الظهر ولا يزال الحصول على البيض أي مكان في المدينة. |
Öğleye kadar yeni verileri göndermeye devam etmem gerektiğini söylediler. Sekiz dakikada bir yeni rakamlar vermezsem kızımı öldüreceklermiş. | Open Subtitles | قال ليّ استمر بإرسال البيانات حتى الظهر إنّ لم أفعل ذلك كلّ ثمانِ دقائق هم سيقتلون ابنتي |
Öğleye kadar bana bir isim getirebilirsen her zamanki ücretini üçe katlarım. | Open Subtitles | سأضاعف اجرتك ثلاثة اضعاف ان احضرت لي أسم قبل الظهر |
Öğleye kadar tepede olabilirdik. | Open Subtitles | نستطيع ان نكون على القمة بحلول الظهر. |
Öğleye kadar masanı boşalt, Simpson. | Open Subtitles | فرّغ مكتبك بحلول الظهيرة يا (سمبسن) |
Bu Öğleye kadar Eve'in yedeğin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن"إيف" كانت ممثلتك البديلة حتى بعد ظهر اليوم. |
Okulu bıraktın. Öğleye kadar uyuyorsun. | Open Subtitles | لقد تركتي الكلية و تنامين حتى الظهر |
Okulu bıraktın. Öğleye kadar uyuyorsun. | Open Subtitles | لقد تركتي الكلية و تنامين حتى الظهر |
Resmi kurallara göre Öğleye kadar buradayız. | Open Subtitles | قواعد المسابقة تحتم الإنتظار حتى الظهر |
Tanya'nın sinyali sadece Öğleye kadar göndermesini istemişler. Demek ki her ne yapacaklarsa şu an yapacaklar. | Open Subtitles | -لقد قاموا بعمل تلك الإنذارات حتى الظهر مما يعني أرادوا تضليلنا |
Öğleye kadar kadar dönmez mi? | Open Subtitles | لن يعود حتى الظهر ؟ |
Çünkü her zaman Öğleye kadar uyuyorsun, şapşal. | Open Subtitles | لأنك تنام حتى الظهر |
Onu yarın Öğleye kadar getirmelisin. | Open Subtitles | سوف احضرك غداً قبل الظهر |
Öğleye kadar elimizde bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | تباً ستنفد منّا المخدّرات بحلول الظهر |
Öğleye kadar sınıra varmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان أصل إلى الحدود بحلول الظهر |
Öğleye kadar yeni gibi olur. | Open Subtitles | -جديدة بحلول الظهيرة |
Yarın Öğleye kadar burada kalmalıyız | Open Subtitles | حتى بعد ظهر الغد |