ويكيبيديا

    "öğrencilerimle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مع طلابي
        
    • بطلابي
        
    • طالباتي
        
    • تلامذتي
        
    Bir gün, öğrencilerimle yıllık itirafçılık ders planıma hazırlanıyordum. TED لذلك كنت أجهز لمحاضرة سنوية حول الموضوع مع طلابي
    Bu, bana ciddi ciddi öğrencilerimle paylaştığım mesajı düşündürttü. TED وجعلني هذا أفكر حول الرسالة التي أشاركها مع طلابي
    Mesajları okumaya devam ettikçe öğrencilerimle ne paylaşabileceğimi düşünmeye başladım. TED واستمررت بقراءة هذه الرسالة، وكل الرسائل عندما أردت التفكير بما سأتشاركه مع طلابي
    Banka yolunun üzerinde benim güzel şerifim ve on beş dakika içinde öğrencilerimle toplantım var. Open Subtitles المصرف في طريقكِ يا شَّريفتي الجميلة وأنا أجتمع بطلابي خلال 15 دقيقة
    Genelde öğrencilerimle bu ... sosyalleşme olayını yapmam. Open Subtitles أنا عادة ً لا أقوم بذلك الإجتماع بطلابي
    Ben öğrencilerimle yatmam, Bay Goober. Hastalarımla hele hiç yatmam. Open Subtitles لا أنام مع طالباتي سيد غيل و لا مع مرضاي
    Yine de buraya gelip öğrencilerimle benden izinsiz konuştunuz. Open Subtitles إن عدتي هنا مجدداً وتحدثتي إلى أحد تلامذتي دون إذني
    Zürih'ten mimarlık öğrencilerimle bir saha gezisindeydik. TED كنا في رحلة ميدانية مع طلابي من الهندسة المعمارية من زيورخ.
    Bunu değiştirmeyi değil seneye de öğrencilerimle olmayı istiyorum. Open Subtitles لا أريد استبدال برنامج المنح المميزة فقط أريد البقاء مع طلابي للسنة القادمة
    Fakat öğrencilerimle yaptığınız konuşmalarda benim de bulunmam gerekiyor. Open Subtitles لكن يجب أن أكون حاضرة كل المحادثات التي ستفيمينها مع طلابي
    Ama öğrencilerimle bu çizgi roman derslerini neden bu kadar çok sevdikleri hakkında konuştuğumda, çizgi romanların eğitimsel potansiyelini anlamaya başladım. TED لكن عندما تحدّثت مع طلابي عن لماذا أعجبتهم هذه المحاضرات القصصية كثيرًا، بدأت بفهم الفوائد التعليمية المحتملة للقصص المصورة.
    Halihazırda öğretmenlik yapmama rağmen yine de program yönetimine bir e-posta gönderdim. Duyma engelliler öğretmeni olduğumu, kendilerinden birkaç ders alarak öğrencilerimle paylaşabileceğimi belirttim. TED كانت مهنتي أصلًا كمدرس، ومضيتُ قدمًا وبعثتُ برسالة إلكترونية إلى البرنامج، موضحًا بأنني كنت مدرسًا للصُم، متسائلًا إذا كان بإمكاني أخذ عدة فصول معهم وربما مشاركة دروسهم مع طلابي.
    Bir kimyager olarak, öğrencilerimle direkt olarak tek bir DNA bazına kimya uygulamanın yollarını geliştirmek için çalışmaya başladım, genetik hastalığa sebep olan değişimleri bozmak yerine gerçekten onarmak için. TED كوني كيمائي، بدأت العمل مع طلابي لتطوير طرق لتنفيذ الكيمياء مباشرة على قاعدة حمض نووي لفرد للإصلاح الفعلي، بدلًا من عرقلة، الطفرات المسببة للأمراض الوراثية،
    öğrencilerimle küresel sorunlar hakkında konuştuğumda veya onları kahve arasında dinlediğimde, her zaman "biz" ve "onlar" hakkında konuşurlar. TED عندما أتحدث مع طلابي حول القضايا العالمية, وأستمع اليهم خلال استراحات القهوة, فغالبا ما اسمعهم يتحدثون عن "نحن" و "هم"
    öğrencilerimle ilgilenirim. Open Subtitles كيف علّمت بذلك؟ أحب الإهتمام بطلابي.
    öğrencilerimle ilgilenirim. Open Subtitles أحب الإهتمام بطلابي.
    öğrencilerimle ilgilenmek işimin bir parçası. Open Subtitles إن وظيفتي هي الإهتمامُ بطلابي
    Ama öğrencilerimle asla ilişkiye girmem. Open Subtitles أدري هذا، ولكن ما كنت لأدخل في علاقة مع أحد طالباتي
    Ve öğrencilerimle beraber çalışıp düşündük... Open Subtitles ...تدرّبتُ مع تلامذتي ...وواصلتُ التفكير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد