Öleceğimi öğrendiğim zaman sen ve gelecekteki refahın konusunda büyük bir kaygıya kapıldım. | Open Subtitles | عندما اكتشفت اننى اموت كان لدي قلق ضخم عليكِ وعلى سعادتك المستقبلية |
Bunu öğrendiğim zaman, doğal olarak onu öldürmek istedim. | Open Subtitles | عندما اكتشفت عن ذلك، الواضح، كان سكران أنا. |
Düşmanlarından birinin, babam olduğunu öğrendiğim zaman hayatta olduğunu bilmiyordum bu yüzden devam ettim. | Open Subtitles | عندما عرفت أن واحداً من الحثالة الذين تبحثين عنهم هو أبي، ما جعلني أستمر هو اعتقادي أنه كان ميتاً. |
öğrendiğim zaman, onu gidip birlikte yakalarız. İstediği bu değil, Baba. | Open Subtitles | عندما أعرف, يمكننا الإمساك به سوياً |
Kemik iliği naklinin basarîsiz olacağını öğrendiğim zaman... | Open Subtitles | حين اكتشفت أن زرع نقي العظام لدي لم يكن ناجحاً |
Hakkımda yapılagelen esprileri öğrendiğim zaman bu bana çok "koydu". | Open Subtitles | الامر ومافيه ، أنّني حزنت ..حينما علمت بأمر تلك المزحة التي تسري في العائلة بشأني .. |
Buraya uğrayacağınızı öğrendiğim zaman heyecandan bayılacaktım. | Open Subtitles | عِندما سَمِعتُ أنكِ ستَأتين، لقد جَعَلني ذلكَ أرقُص |
Babamın beni varisi ilan edeceğini öğrendiğim zaman, düşündüm ki, bir sonraki evliliğim ayarlanmış olacak, hayatım sadece politikadan ibaret olacak ama sonra seni ağaçta gördüm. | Open Subtitles | عندما علمت أن والدي يخطط ليجعلني وريثه، فكرت، زواجي القادم يجب أن يتم الترتيب له، حياتي لاشيء سوى السياسة، |
Braden ile arasındakileri öğrendiğim zaman. Onu görmeye evine gittim. | Open Subtitles | حينما علمتُ بما كان يجري بينها . و بين (برايدن) ذهبت إلى منزلها |
Biliyor musun, ikinizi öğrendiğim zaman hem kızdım hem de şaşırıdm. | Open Subtitles | عندما اكتشفت علاقتكما كنت حانقة و محتارة |
Onun babam olduğunu öğrendiğim zaman onun hakkındaki yazıları okudum. | Open Subtitles | عندما اكتشفت أنه أبي قرأت كل شيء عنه |
Bu Robert Frost'un Kaliforniya'lı olduğunu öğrendiğim zaman gibi oldu. | Open Subtitles | هذا مثل ما حدث معي عندما اكتشفت أن روبرت فروست من... كاليفورنيا. |
Captain Melbeck'le olan işini kaybettiğini öğrendiğim zaman. | Open Subtitles | عندما اكتشفت أنك فقدت عملك لدى كابتن (ميلبيك) |
Oğlumun seni tuttuğunu öğrendiğim zaman birkaç parçayı birleştirdim ve bağlantıyı gördüm. | Open Subtitles | عندما عرفت أن أبني وظفك جمعت بين الأجزاء وفهمت الأمر |
Bunu öğrendiğim zaman onu hemen kovdum. | Open Subtitles | للحصول على الوظيفة. عندما عرفت ذلك، طرده فوراً |
Zaten sonra nişanlı öğrendiğim zaman, yani... Yo, tabi biliyorum. | Open Subtitles | و عندما عرفت أنكِ مخطوبة أعني... |
öğrendiğim zaman söyleyeceğim ilk kişi sen olacaksın | Open Subtitles | ستكون أول من يعلم عندما أعرف ذلك |
Yakında ne yapmamı istediğini öğrendiğim zaman. | Open Subtitles | قريباً... عندما أعرف ما يريد مني أن أفعله. |
öğrendiğim zaman, sende öğreneceksin | Open Subtitles | ستعرفي عندما أعرف |
10 yıl önceydi. Uyuşturucu dağıttığını öğrendiğim zaman. | Open Subtitles | منذ 10 سنوات حين اكتشفت ما كنت تفعله. |
Yangını planladığına dair kanıtım vardı Avery ile birlikte olduğunu öğrendiğim zaman da bu mükemmel bir tuzaktı. | Open Subtitles | كان لدي دليل على أنه كان يخطط للإحراق (لذا حين اكتشفت أنه ينام مع (ايفري تيسرت المهمة |
öğrendiğim zaman onu tutukladığını öğrendiğim zaman Billy'yi tutukladığın zaman, bir şey yapmak zorundaydım! | Open Subtitles | .. حينما علمت حينما علمتُ أنّك اعتقلت ، (أنّك اعتقلت (بيلي . كان يجب أن أفعل شيئاً |
Onu tutukladığını öğrendiğim zaman.. | Open Subtitles | .. حينما علمت |
Kaçtığınızı öğrendiğim zaman yazdığınız mektupları anımsadım. | Open Subtitles | عِندما سَمِعتُ عَن هُروبَك، تَذَكَّرتُ استلامي رَسائِلَك |
Mahalleye taşınan bir zenci olduğunu ilk öğrendiğim zaman emlak değeri düştü dedim çocukları evde tutmalıyım, çeteler olacak graffitilerin üzerini örteceğim ama sen iyi çıktın. | Open Subtitles | عندما علمت أن هنالك رجلٌ أسود... سيقطن في الحي... قلت... |
Braden ile arasındakileri öğrendiğim zaman. Onu görmeye evine gittim. | Open Subtitles | حينما علمتُ بما كان يجري بينها . و بين (برايدن) ذهبت إلى منزلها |