Bu süre boyunca birşey öğrendiysem o da aslında kim olduğundur. | Open Subtitles | واذا ما تعلمت شىء عبر هذا الوقت فهو: أنت من أنت |
Bir şey öğrendiysem o da çok fazla demir madenine sahip olunmadığıdır. | Open Subtitles | حسناً إذا تعلمت أي شيء فهو لايمكنك وضع الكثير من خام الحديد |
Şey, romatik komedilerden bir şey öğrendiysem, bu da yüzünde bir patlama misali, büyük, pervasız bir jest yapmalısın. | Open Subtitles | لو تعلمت شيئاً من الافلام الرومنسية عليك أن تقوم بعمل متهور كبير شيء ما كأن تفجر وجهك مثلا |
Eğer Carolyn'in ölümünden bir şey öğrendiysem o da hayatın kısa olduğudur. | Open Subtitles | ان كان هناك شيء تعلمته من وفاة كارولين هو أن الحياة قصيرة |
Ne biliyorsam, şimdiye kadar ne öğrendiysem hepsi bu an içindi. | Open Subtitles | كل ما أعرفه , كل ما تعلمته كان ينتظر مثل هذه اللحظة |
Şu geçen birkaç günden bir şeyler öğrendiysem, o da gerçekle yüzleşmemdir. | Open Subtitles | لأنني إن كنت قد تعلّمت شيئاً في الأيام الفائتة القليلة فهو مواجهة الواقع |
Yine de bunu senin için yapmadım. Seninle oğlumu izlerken, bir şey öğrendiysem o da küçük yalanların, bir aileye geceyi huzur içinde geçirttiğidir. | Open Subtitles | لكنني لم أفعلها من أجلك, لو كنتُ قد تعلمتُ شيئاً من مشاهدتك أنت وإبني |
Amber'dan bir şey öğrendiysem o da kendi başımın çaresine bakmam gerektiğidir. | Open Subtitles | إن كنتُ تعلّمتُ شيئاً من آمبر فهو أنّ عليّ الاعتناء بنفسي |
Scooby-Doo'dan bir şey öğrendiysem eğer bu kitaplardan biri buradaki gizli bir kapıyı açması lazım. | Open Subtitles | إن كنت تعلمت من برنامج سكوبي ودوبي شيئاً فإن أحد هذه الكتب مفتاح سري لباب |
Geçen ay boyunca, eğer bir şey öğrendiysem senin hakkında, sen bir şey söylüyorsan bu daha çok başka bir anlam ifade eder. | Open Subtitles | , خلال الشهر الماضي إذا تعلمت أي شيء عنك , هو بأنك تقول شيء واحد وغالبا تقصد آخر |
PBS'te yayınlanan İngiliz dizilerinden bir şey öğrendiysem o da hizmetçilerin kendileri gibi olanlarla alt katta yemek yediğidir. | Open Subtitles | لو أني تعلمت اي شيء من مشاهدة العروض التلفازية الإنجليزية على بي بي اس أن الخدم يتعشون بالاسفل مع مثلائهم |
Entourage dizisinden bir şey öğrendiysem o da herkesin büyük bir evde yaşadığı ve sonunda da her şeyin tatlıya bağlandığıdır. | Open Subtitles | اذا تعلمت اي شيء من مشاهدة مسلسل "الحاشية"، انه جميعهم يعيشون في منازل كبيرة و كل شيء دائماً ينجح في النهاية. |
Eğer tek bir şey öğrendiysem Gibbs, o da bazen insanlar doğru sebeplerle yanlış şeyler yaparlar. | Open Subtitles | إذا كنت قد تعلمت شيئاً واحداً ، غبز هو انه في بعض الحيان قد نفعل الشئ الخاطئ للأسباب الصحيحة |
Leslie Knope'tan bir şey öğrendiysem o da hayırı cevap olarak kabul etmemektir. | Open Subtitles | اذا تعلمت شيءا واحدا من ليزلي نوب وهو بأننا لن نقبل بالرفض |
Sam, eğer şu geçen yılda bir şey öğrendiysem o da mutluluğun bir anda ellerinden kayıp gidebildiğidir. | Open Subtitles | لو انني تعلمت شيئاً خلال العام المنصرم ان السعادة يمكن أن تُسرق من أمامك في لحظات |
Eğer son birkaç haftadan bir şeyler öğrendiysem senin gibi harika bir adama hayatımda yer yoksa, belki de kimseye yer yoktur. | Open Subtitles | اذا تعلمت شيء من الاسابيع السابقة اذا لم يكن هناك فيَ فراغ لرجل رائع مثلك ربما لا املك فراغ لأي احد |
Kısa hayatımda bir şey öğrendiysem o da şudur: Hiçbir şeyi baskılama. | Open Subtitles | لو كان هناك شيء واحد تعلمته فى فترتي القصيره أبدا00000 |
Ve ben hayatta bişey öğrendiysem o da kesinlikle bilginin önemidir. | Open Subtitles | الشيئ الذي تعلمته طيلة حياتي في القطاع الخاص هو أن العقارات تولد الأرباج |
Bir şey öğrendiysem, o da hiçbir şeyin kimseye ait olmadığı. | Open Subtitles | اذا كان هناك أيّ شئ تعلمته ، هو أنه لا يوجد أي شئ ينتمي لأي شخص |
Bunu ben öğrendiysem herkes öğrenebilir. | Open Subtitles | وطالما أنّي تعلّمت ذلك فيمكن لأيّ شخص أنْ يتعلّمه |
Eğer bir şey öğrendiysem hayatta bir yere gelmek istiyorsan, kendini dinlemeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | إن كنتُ قد تعلمتُ شيئاً واحد.. أنه وقبل أن تذهب إلى أي مكانٍ في الحياة.. فإنَّ عليكَ التوقف عن سماعِ نفسك. |
19 yıllık hayatımdan bir şey öğrendiysem insanın planları ne kadar derin olursa karşısına öngörülmemiş kösteklerin çıkışı da o kadar kolay olur. | Open Subtitles | لقد تعلّمتُ شيئًا واحدًا في حياتي القصيرة، بأن كُلما كان عدد الخُطط كبيرًا، كُلما زادت الفُرصة لإخفاق تلك الخُطط. |
Ben öğrendiysem, sen de öğrenirsin. | Open Subtitles | إذا أمكنني أن أتعلم أن أفعل هذا أنتم ممكن تتعلموه أيضا |
12 yıllık evliliğimde bir şey öğrendiysem o da yerlerde sürünmeden af dilenemeyeceğidir. | Open Subtitles | إن علّمني الزواج شئ فهو أنه ليس هناك إعتذار بدون تذلل |