Anlaşılan, mercanlardan öğrenebileceğimiz çok şey var. | TED | إتضح بأنه هناك الكثير الذي يمكن تعلمه من المرجان. |
Birbirimizden öğrenebileceğimiz çok şey olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأن هناك الكثير مما يمكننا تعلمه من بعضنا لبعض |
O geceye dair öğrenebileceğimiz her şeyi öğrenip bizi nereye çıkartacak bakmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نتعلم كل ما بوسعنا عن تلك الليلة. انظر حيث يقودنا. |
Birbirimizden öğrenebileceğimiz çok şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف يمكننا أن نتعلم الكثير من بعضنا |
Çocuklarımızdan öğrenebileceğimiz bir şey bu ve yaşları geldiğinde onlara hatırlatabileceğimiz bir şey. | TED | هذا ما يمكننا أن نتعلمه من أطفالنا وهذا ما نستطيع بدورنا تذكير أطفالنا به عندما يكبرون. |
Senin ikinci kişiliğinden öğrenebileceğimiz şeyler, belki de sonunda hayatlar kurtarabilir. | Open Subtitles | ما نتعلمه من صمودك سينقذ حيات العديدين في النهاية |
Bu haftanın dersinden öğrenebileceğimiz bir şey varsa şudur ki diğer insanların azameti bizimkini daha da büyütür. | Open Subtitles | لو كان هنالك شئ يمكننا تعلمه ,من درس الأسبوع هو عظمة الناس الآخرين |
Bence bunu öğreneceksin. Bilmemiz gereken tek şey kendi başımıza öğrenebileceğimiz. | Open Subtitles | كل شيء نحتاج معرفته نستطيع تعلمه لوحدنا |
Bu da parçacık hızlandırıcıdan öğrenebileceğimiz her şey. | Open Subtitles | أهذا يضمن "الرقص"؟ وهذا كل ما يمكننا تعلمه من مُسرع الجسيمات. |
Bu, öğrenebileceğimiz bir şey. | TED | ذلك شيء يمكننا تعلمه منهم |
Bu öğrenebileceğimiz bir şey değil. | Open Subtitles | هذا شيء لا يمكننا تعلمه |
Hayvanlara işkence ederek insanlar hakkında bir şey öğrenebileceğimiz bir çağın hiç olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف انه لم يكن هناك عصر يمكن أن نتعلم فيه شيئا عن الوظائف العضويه للانسان عن طريق تعذيب الحيوانات ؛ |
Başkalarıyla konuşabilmek sizden öğrenebileceğimiz çok değerli bir özellik. | Open Subtitles | الكلام هو القدرة آخر قيمة، علينا أن نتعلم منك. |
Alkoliklerden öğrenebileceğimiz o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | هناك فقط الكثير ونحن أن نتعلم من المشروبات الكحولية. |
Onlar topluluğun içinde ve topluluk ışıkları açmış durumda ve bizler ilk defa onları ayrımlaştırılmış yabancı insan kitleleri olarak değil de, onlardan bir şeyler öğrenebileceğimiz bireyler olarak görüyoruz. | TED | هو انهم موجودون في الجمع الغفير هذا وهذا الجمع سوف يلقي الضوء على اشخاص سنراهم للمرة الاولى ليس كغرباء بل كأشخاص نتعلم منهم |
Bu kişisel bağlılığının oyun oynayan insanları izleyerek öğrenebileceğimiz psikolojik ve nörolojik dersler ile nasıl değiştirilebileceği ile ilgili. | TED | إنها حول كيف أن المشاركة الفردية يمكن أن تتحول بواسطة الدروس النفسية و العصبية يمكننا أن نتعلم من مشاهدة الناس الذين يلعبون المباريات. |
Bu da parçacık hızlandırıcıdan öğrenebileceğimiz her şey. | Open Subtitles | وهذا كل شيء يمكن ان نتعلمه من مسرع الذرات |
Bu da parçacık hızlandırıcıdan öğrenebileceğimiz her şey. | Open Subtitles | رقصة أميركية تابعة لفن الهيب هوب. و هذا كل ما يمكننا ان نتعلمه من "المسرع الجزئى". |
O kadar kolay çekip gidebileceğimi hiç sanmıyorum ve burada sadece kişisel sebepler yüzünden konuşmuyorum eminim bir kısmı bu yüzdendir ama senden öğrenebileceğimiz çok şey var. | Open Subtitles | لست واثقا أنه يمكننى الرحيل بهذه البساطة و لست أتحدث عن نفسى فقط رغم أننى جزء من الموضوع هناك الكثير مما يمكننا أن نتعلمه منك |
Sizlerden öğrenebileceğimiz çok şey var, karşılığında sizlere malzemeler, insan gücü sunabiliriz... | Open Subtitles | هناك الكثير مما يمكننا أن نتعلمه منكم و بالمقابل ، يمكننا أن نزودكم بالمؤن و القوى البشرية ، وكل أنواع الدعم التى تحتاجونه |
- öğrenebileceğimiz şeyleri düşün. | Open Subtitles | مالذي يمكن أن نتعلمه |