Ejder Sürücüsü olunmaz bu öğrenebileceğin türde bir şey değil. | Open Subtitles | أنت لا تختار أن تصبح سيد للتنانين إنه ليس شيئ تتعلمه |
Oyun dışında her şeyi kafasından atıyor. öğrenebileceğin bir odaklanma yolu oğlum. | Open Subtitles | إنه يتجاهل كل شىء ما عدا المباراة إنه أسلوب فى التركيز يجب أن تتعلمه يا بنى |
Bir kere içine girdi mi bir sürü öğrenebileceğin Jedi Akıl Oyunları var. | Open Subtitles | , عندما تستسلم للأمر هناك الكثير من الخدع يمكنك أن تتعلمها |
Mesleğimde öğrenebileceğin bir şey bu. | Open Subtitles | هذه واحده من الأشياء التي تتعلمها في وظيفتي |
Benim yanımda çalışarak öğrenebileceğin bir sürü şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير مما يمكنك أن تتعلميه بالعمل معي |
Tatlım, Amanda'ya kızdığını biliyorum ama ondan öğrenebileceğin bir şey var. | Open Subtitles | عزيزتي، اعلم انكِ غاضبة من اماندا لكنني اعتقد ان هناك شيء يمكن ان تتعلميه منها |
Trav, sekste iyi olmak öğrenebileceğin bir şey değil. | Open Subtitles | (تراف)، البراعة في العلاقات العاطفيّة ليس أمراً تتعلّمه. |
Uzun süredir burada olduğun öğrenebileceğin her şeyi öğrendiğin ya da hiç bir şey öğrenmediğin için. | Open Subtitles | لأنك كنت هنا الأكثر و تعلمت كل ما يمكنك أو لم تتعلم شيئاً علي الإطلاق |
Bu, bir gecede öğrenebileceğin bir şey değil. | Open Subtitles | هذا ليس بأمر تتعلمه خلال ليلة وضحاها |
Bir gecede öğrenebileceğin bir şey değil. | Open Subtitles | هو ليس شيئاً تتعلمه في ليلة |
öğrenebileceğin bir şey değil. | Open Subtitles | ليس شيء يُمكنكَ أن تتعلمه |
O çocuktan öğrenebileceğin bir iki şey var. | Open Subtitles | هناك عدة أشياء يمكن أن تتعلمها... |
Orada öğrenebileceğin her şeyi, benim şirketlerimden birinde de öğrenebilirsin. | Open Subtitles | أي شيء يمكن لك ان تتعلميه هناك بامكانك تعلمه في شركتي |
Uzun süredir burada olduğun öğrenebileceğin her şeyi öğrendiğin ya da hiç bir şey öğrenmediğin için. | Open Subtitles | لأنك كنت هنا الأكثر و تعلمت كل ما يمكنك أو لم تتعلم شيئاً علي الإطلاق |