Çünkü hain bir polis veya öğretmenlerimden biri tarafından oraya konmuştur. | Open Subtitles | لأنه مزروع من قبل شرطي فاسد أو ربّما أحد أساتذتي حسناً ستتّهم بشكل خاطئ |
Ben çocukken annem, tüm öğretmenlerimden sınıftakilerin dikkatini hep dağıtabilme yeteneğimle ilgili övgüler almış. | Open Subtitles | عندما كنت فتى، أمي استلمت إطراءات يميناً ويساراً من أساتذتي حول كيف.. كنت قادراً على إلهاء الآخرين في الصف |
İlkokul öğretmenlerimden biri. | Open Subtitles | أحد أساتذتي بالمدرسة الإبتدائية |
Eski öğretmenlerimden biri rica etti. | Open Subtitles | أحد أساتذتي القدماء طلب مني ذلك. |
Aslında Columbia'daki öğretmenlerimden biri ordu için deneysel bir ilaç üretmişti. | Open Subtitles | في الواقع، أحد أساتذتي بـ(كولومبيا) طور دواءً تجريبياً للجيش |
Ben öğretmenlerimden nefret ederdim. | Open Subtitles | أنا كرهت أساتذتي |
öğretmenlerimden birinin daha kendisinin bile haberi yokken mide kanseri olduğundan haberdardım. | Open Subtitles | لقد أدركت وقتها أن أحد أساتذتي يعاني من سرطان بالمعدة... قبل أن يدرك هو الأمر! |
öğretmenlerimden birinin daha kendisinin bile haberi yokken mide kanseri olduğundan haberdardım. | Open Subtitles | لقد أدركت وقتها أن أحد أساتذتي يعانيمنسرطانبالمعدة... قبل أن يدرك هو الأمر! يا للعجب! |