Bana öğrettikleri, kadınlar ve erkekler arasındaki saygılı bir ilişkinin nasıl olması gerektiğiydi. | TED | لقد علموني عن كيف يجب أن تبدو العلاقة المحترمة بين الرجال والنساء. |
Bana öğrettikleri, baba olmanın ve bir aileyi yetiştirmenin ne anlama geldiğiydi. | TED | لقد علموني عن معنى أن تكون أباً وتعتني بالأسرة. |
Eğer öğrettikleri bunlarsa iyi ki de babam beni üniversiteye göndermemiş. | Open Subtitles | أنا مسرور بأن والدي لم يرسلني إلى الجامعة إذا هذا ما يعلموك إياه. |
Ona öğrettikleri bütün kelimeler, uzak durması gereken şeylerdi. | Open Subtitles | كل ما كانوا يعلمونه اياه, هي الامور التي يجب ان يبقى بعيداً عنها |
Evet, bu konularda vaaz verebilirsin ama tek bildiğin okulda öğrettikleri. | Open Subtitles | نعم، تعظ عن الحياة و الموت و لكن كل ما تعرف هي العظات التي تعلمتها في المدرسة |
Akademide öğrettikleri gibi iş yaparsan hiçbir sik başaramazsın. | Open Subtitles | أترين، لو قمتُ بذلك كما علمونا بالأكاديمية فحينها لن أنجز شيئاً. |
Bana devrettikleri her şeyi, öğrettikleri her güzelliği anneme ve babama anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ إخْبار أمي وأبي بكُلّ الأمور التي حدثت لي الأشياء العظيمة التي علّموني |
Eğitimde size öğrettikleri şey, ne olursa olsun ellerinizi tehlikeli bölgeden uzak tutmanızdır. | Open Subtitles | أول شيء يعلمونك إياه في فترة التدريب هو أنه بغض النظر عمّا تفعله أبعد يديك عن منطقة الخطر هذه |
Bodrum katında müzik kutuları var. Bana öğrettikleri numaraya bak! | Open Subtitles | لديهم مشغل أغان بالقبر وانظري للحيلة التي علموني إياها |
Ancak bana nasıl kullanacağımı öğrettikleri için bu artık bir armağan. | Open Subtitles | لكنهم علموني كيف أستغل هذا الآن، إنها هبة |
İki harika insana, bana aşk ve sadakatin anlamını öğrettikleri için kadeh kaldırmak istiyordum. | Open Subtitles | للشخصين الرائعين الذين علموني معنى الحب والإلتزام |
Bisiklete binmeyi öğrettikleri yer. Ya da okula gittiğin ilk gün hıçkırıklara boğuldukları yer. | Open Subtitles | عندما يعلموك ركوب الدراجة و يكونون معك فى أول يوم فى المدرسة |
Meg, hayat her zaman okulda öğrettikleri kadar kolay değildir. | Open Subtitles | حسنا , ميغ , الحياة ليست دائما بسيطة كما هم يعلموك ِ في المدرسة |
Meg, hayat her zaman okulda öğrettikleri kadar kolay değildir. | Open Subtitles | بسيطة دائما ليست الحياة , ميغ , حسنا المدرسة في ِ يعلموك هم كما |
"Yatılı okulda size öğrettikleri bu mu?" | Open Subtitles | "أهذا ما يعلمونه لكم في المدارس الداخلية؟" |
Evet, sınıfta öğrettikleri ilk şeylerden biri bu. | Open Subtitles | أجل، هذا أمر يعلمونه لنا في الفصل. |
Bu çocuklara öğrettikleri şeyler beni endişelendirmeye başladı. | Open Subtitles | ذلك جعلني قلق بشأن ما يعلمونه للصغار |
Bana öğrettikleri ilk kelimelerden biriydi. | Open Subtitles | ومن أوائل الكلمات التي تعلمتها |
Bana öğrettikleri ilk kelimelerden biriydi. | Open Subtitles | ومن أوائل الكلمات التي تعلمتها |
Akademide öğrettikleri gibi iş yaparsan hiçbir sik başaramazsın. | Open Subtitles | أترين، لو قمتُ بذلك كما علمونا بالأكاديمية فحينها لن أنجز شيئاً. |
Orada, bana okulda öğrettikleri Tanrı var... | Open Subtitles | هناك الله الذي علّموني عنه في المدرسة |
Tıp fakültesinde ilk öğrettikleri şey budur. | Open Subtitles | أدوات اللسان هي أول شيء يعلمونك |
Burada öğrettikleri sadece ortaklık, takım işi zırvalığı. | Open Subtitles | خاص بالشراكة والعمل الجماعي الذي يعلمونكم أياه هنا، |
Bize öğrettikleri bunca şeye rağmen George ve Gracie'yi yakında denize bırakmak zorundayız? | Open Subtitles | رغم كل ما يعلموننا إياه، يتعيّن علينا إعادة (جورج) و(غريسي) إلى عرض البحر. |