Bayan, eğer kilonuzu tahmin edemezsem bu büyük ödüllerden birini size vereceğim. | Open Subtitles | لو أخطأت في تخمين وزنك، سأعطيك واحدة من هذه الجوائز الرائعة هنا |
Hayır, ödüllerden biriyle yakından ilgiliyim. | Open Subtitles | لا يا كليف أنا مهتمة جداً بإحدى الجوائز الليلة. |
Ama sonra konuşmanızın içerisinde tek bir ".mcık" kelimesi bile geçirmeden bana ödüllerden falan bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | وبعد ذلك تتحدث عن الجوائز بدون إشارة واحدة لكلمة جنسية |
İnsanlar ödüllerden ve cezalardan fazlasıdır. | Open Subtitles | أعني البشر ليس سلسلة من الجوائز والعواقب.. |
Heteroseksüel, beyaz bir erkek olarak otomatikman bu ödüllerden men ediliyorum. | Open Subtitles | .بما أني رجل ابيض .أنا لست مرشح لتلك الجوائز |
Diyordum ki bugünkü ödüllerden bir tane de ona verseniz. | Open Subtitles | كنت اتسأل لو انك فقط تقدر تعرف .. تمنحه واحدة من تلك الجوائز اليوم |
Bak, pilimiz bitmeden önce bu ödüllerden bir sürü kazanmış olacağız. | Open Subtitles | قبل أن نتقاعد سنربح العديد من الجوائز |
Bu fotoğraflar, ona kurbanlarını hatırlatan bir tür hastalıklı ödüllerden ibaret. | Open Subtitles | الصور نوعٌ من الجوائز المريضة لضحاياه |
Harper Avery Ödülü, bir cerrahın hak edebileceği en büyük ödüllerden biridir. | Open Subtitles | {\cH2BCCDF\3cH451C00}"الـ"هاربر إيفري {\cH2BCCDF\3cH451C00}إحدى أهم الجوائز التي يمكن للجراح الحصول عليها. |
- Biliyorsun, müşteriler ödüllerden nefret eder. | Open Subtitles | تعلمين أن العملاء يكرهون الجوائز. |
ödüllerden nefret eder. | Open Subtitles | إنها تكره الجوائز |
ödüllerden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ولا أتكلم عن الجوائز |