"ödüyorlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

• يدفعون
• سيدفعون
• دفعوا
• ويدفعون
• نحن نتقاضى
• هو ان يدفع
• تتقاضى

Bana fikirlerimi yazmam için para ödüyorlar, objektif olmam için değil.
حسناً إنهم يدفعون لي كي أكتب رأيي وليس كي أكون موضوعياً

Çok çabuk oldu ama bana para ödüyorlar anne, oynamam için.
الأمر حدث بسرعة حقاً لكنهم يدفعون لي يا أمي للعب الكرة

Paramı ödüyorlar, onların borusu ötüyor. Bunu değiştirmem. Tamam mı?
انهم يدفعون لي , يعطي الاوامر لا يمكنني فعل شئ

1,000 dolar ödüyorlar bana baba. Bu benim için çok büyük bir fırsat.
إنهم يدفعون ألف دولار لي ياأبي , إنها حقا فرصة عظيمة بالنسبة لي

Tutsa iyi olur. Bana 300.000 dolar ödüyorlar.
من الافضل ان تعمل سيدفعون الى ثلاثمائة الف دولار

Bu adamlar ve aileleri Çin'deki baskıdan kaçıyorlar, bu gemilere binebilmek için ciddi bir meblağ ödüyorlar.
هربَ هؤلاء الرجال و عوائلهِم من القَمع في الصين و دفعوا مبالغَ طائلة من المال ليحجزوا مكاناً على هذا المركب

Sana burada ne kadar ödüyorlar bilmiyorum ama bana kesinlikle lazımsın.
لا أعرف كم يدفعون لك هنا، لكنّي أحتاجك حقاً في حياتي

Oraya gidebilmek için aracılara binlerce dolar ödüyorlar.
أنهم يدفعون للوسيط آلالاف الدولارات ليكونوا هناك.

O yüzden bizi kovdular. Şimdi size beş sent ödüyorlar.
لذلك قاموا بطردنا الآن هم يدفعون لك خمسة سنتات

Başkasına kiraladım bile! Hem yeni kiracılar daha fazla kira ödüyorlar.
علاوة على أن المستأجرين الجدد يدفعون أكثر

Cesetleri incelemen için haftada 162.39 ödüyorlar. Bu ceset neden olmasın ki?
إنهم يدفعون الكثير لتفحص الجثث لم لا تفحص هذه ؟

Hem yeni kiracılar daha fazla kira ödüyorlar.
علاوة على أن المستأجرين الجدد يدفعون أكثر

Hayır, uzun yıllar süren rahatlığın bedelini ödüyorlar.
لا, إنهم يدفعون ثمن سنوات كثيرة من الليونة

Kiranı mı ödüyorlar?
ويأكلون على مائدتك هل يدفعون ثمن إيجارك؟

- İyi ödüyorlar... çok iyi... şeye yetecek kadar...
يدفعون لي جيداً.. جيداً جداً بما يكفي لكي..

88'in çocuklari hala öğrenciliklerinden kalma borçlarını ödüyorlar.
ولا داعى للقول أن طلبة هذا الصف لا زالوا يدفعون أقساطهم الدراسية

Artık komisyonla çalışmıyorum benim harcamalarımı karşılamıyorlar sadece benzin parasını ödüyorlar, Peki ben bu durumda ne yapabilirim?
الآن أنا لم أعد أسافر رحلات عمل إنهم لا يدفعون النفقات إنهم فقط يدفعون للبنزين مالذي أستفيده من هذا؟

Emirlerini yerine getiriyorlar veya bedelini ödüyorlar.
يعني أن الناس يفعلون ما يريد وإلا سيدفعون الثمن.

Hepsi de burada olmak için çok para ödüyorlar; kişi başına 250 dolar.
كلهم دفعوا غاليا ليكونوا هنا.. 250 دولار للشخص

Satışların üzerinden patent sahiplerine telif ücreti ödüyorlar, böylece fikri mülkiyetlerini paylaşmalarının karşılığı bu şekilde ödeniyor.
ويدفعون إتاوات على المبيعات لأصحاب براءات الإختراع لمكافئتهم على مشاركتهم لبراءات إختراعاتهم.

Bu "her şey mübah" durum değil. Bize onun atlamasını önlemek için para ödüyorlar.
هذا ليس عملاً نفعل به ما يحلو لنا، نحن نتقاضى أجرنا لمنعه من القفز

Bana bu çalışmaya dahil olmam için para ödüyorlar.
أريد أن أكون واضحاً, هو ان يدفع لي راتباً للمشاركة في هذه الدراسة

Sana uçman için para ödüyorlar, ağlayarak bir kızın fotoğrafına bakman için değil.
انت تتقاضى راتبك على قياده طائره مقاتله وليس على الجلوس فى مقصورتك لتبكى على صوره فتاتك