Sanırım biraz aceleci davranıyorum. Savaş olduğu sırada çetenin piyade erlerine iki kat fazla para ödedikleri ortaya çıkıyor. | TED | فاتضح أن ـ أنا استبق نفسي. فاتضح أن في العصابة عندما يكون هناك حرب، فهم يدفعون للجنود ضعف أجورهم. |
Ölü bir adam için, hayattakine ödedikleri parayı veriyorlar mı? | Open Subtitles | هل سيدفعون لرجل ميت مثل ما يدفعون لرجل حي ؟ |
Ve sizi yanlış zamanda rahatsız etmeyi sürdürürler, size para ödedikleri işi yapmaya çalışırken, sizi rahatsız etmeye meyillidirler. | TED | و يستمرون في المقاطعه في الوقت الخطأ بينما كنت تحاول أن تفعل شيئا في الواقع انهم يدفعون لك القيام به انهم ينون مقاطعتك |
İşte bu ayın hesapları Mandarinlerin ödedikleri harçları gösteriyor. | Open Subtitles | هذه هي حسابات هذا الشهر موضحاً فيها الإتاوه التي يدفعها الموظفون |
Bütün gizli dosyaları ve Mandarinlerin ödedikleri harç kayıtları defterleri. | Open Subtitles | كل الملفات السرية و دفاتر الحسابات التي بها بيانات النقود التي يدفعها الموظفون |
Ve Martha'yla Jem'in ödedikleri kirayla, kitap satışından gelen eklenirse, ...geçimini sağlamaya yeter mi? | Open Subtitles | مع الإيجار الذي يدفعه مارثا و جيم و مبيعات الكتب أسيكون لدي مايكفي للعيش عليه؟ |
Sana ödedikleri para bunları unutmana yardımcı oluyor mu? | Open Subtitles | هل المال الذي يدفعونه لك يجعلك تنسى أنّكِ شرير؟ |
Ve onları kirayı tam zamanında ödedikleri için seviyorum. | TED | و انا احبهم لانهم يدفعون الايجار في وقته. |
Bütün işlerde ödedikleri kadar-- Hak ettiğinden daha az... ve daha fazlası için seni süründürmeye yetecek kadar. | Open Subtitles | يدفعون ما يُدفع للجميع ,أقل مما تستحق لكنه كاف لجعلك تطلب المزيد. اذهب الآن. |
ödedikleri belki kabalık etmeye yeter, ama hapiste yatmaya yeteceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لعلهم يدفعون لك راتباً يخولك أن تكوني فظة ولكن أشك في أنه يكفي لتمضي فتره في سجن المقاطعة |
O silahı taşıman için sana para ödedikleri için belalı biri olduğunu mu düşünüyorsun FBI'ın adamı. | Open Subtitles | ماذا, اتظن انك اصبحت مغوارا الآن لأنهم يدفعون لك لتحمل هذه المسدس, ايها السيد من الاف بي اي |
Endişelenme, bize ödedikleri gerçek paraya benzemez. | Open Subtitles | لا تقلقي. هذا لا يعني بأنهم يدفعون لنا المزيد من النقود على أية حال |
Televizyona çıkman için para ödedikleri zaman sen yıldız haline geliyorsun. | Open Subtitles | تكون نجم فقط حينما يدفعون لك كى تظهر فى التلفاز |
Anlaşma bedelini ödedikleri an biz de ücretimizi alırız. | Open Subtitles | حالما يدفعون مبلغ تسويتهم يتسنى لنا دفع غرامتنا |
Anlaşma bedelini ödedikleri an biz de ücretimizi alırız. | Open Subtitles | حالما يدفعون مبلغ تسويتهم يتسنى لنا دفع غرامتنا |
İşgücünün bir parçası olmuştu ve kendisine para ödedikleri için olan bitene katlanmak zorundaydı. | Open Subtitles | حسنا لقد أصبحت جزءا من القوى العاملة لذا تحتم عليها أن تتحمل الوضع و تقوم بأداء العمل الذي كان يدفعون لها للقيام به. |
Ama erkeklerin arzuladıkları için ödedikleri olağan bir haraç. | Open Subtitles | ربما ولكنها ضريبة يدفعها الشخص لما يرغب به ويريده |
Ivan'ın ödedikleri parasını boşa harcamaktır! | Open Subtitles | أيا ً كان ما يدفعه "أيفن" لكِ فهو يهدر ماله |
Ivan'ın ödedikleri parasını boşa harcamaktır! | Open Subtitles | أيا ً كان ما يدفعه "أيفن" لكِ فهو يهدر ماله |
- Sana ödedikleri buna değmez. | Open Subtitles | ما يدفعونه لك لا يساوي ما تفعله |