Görüyorsun... öfkelerini yönlendirmeyi bilenler, sadece daha da fazla odaklanıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الذين تعلموا التحكم في غضبهم.. يصبحون أكثر وأكثر تركيزاً |
Isırılan kurt adamlar öfkelerini bastırmakta daha fazla güçlük çekerler. | Open Subtitles | المذئوبين الذين تم عضّهم يُعانون أكثر من أجل كبت غضبهم |
Ve öfkelerini bastırmak için onları satın alacak yeterince de insan. | Open Subtitles | وعدد كاف من الناس شرائها، لاسترضاء غضبهم. |
Yerinde oturmayan bir Savaş Tanrısı'yla, barışçıl insanlar öfkelerini kontrol edecek öz disiplinlerini kaybediyorlar. | Open Subtitles | بدون إله الحرب.. يفقد الناس المسالمون ضبط النفس ولا يستطيعون التحكم في غضبهم |
Bu yanlış. - En azından insanlar tekrar öfkelerini kontrol edebiliyorlar. | Open Subtitles | على الأقل الناس يستطيعون التحكم في غضبهم من جديد |
Göstericiler, ortalıkta Komünist idareyi hatırlatan ne varsa öfkelerini ona kustular. | Open Subtitles | نفّس المتظاهرون عن غضبهم بأيّ تذكارات مادة للحكم الشيوعي |
Ama onlar bütün bu öfkelerini senden çıkarmak üzereler! | Open Subtitles | لكن غضبهم صامتاً، معبئاً لكن سيصبونه عليك |
Eğer öfkelerini ortaya çıkarabilirse, iyileşeceklerini düşünüyormuş. | Open Subtitles | إعتقد أنه إذا إستطاع , أن يجعل المرضى ينفصوا عن غضبهم إذاً سيتخلصون منه |
Rakibinizi savaşa, öfkelerini kullanarak çekmeye çalışın. Bu şekilde kolayca hayal kırıklığına uğrarlar. | Open Subtitles | حاول جرّ عدوّك للمعركة استغل غضبهم بتلك الطريقة هم سيحبطوا بسهولة |
En çok değer verdikleri şeylere ihanet etmeleri için açgözlülüklerini, korkularını ya da öfkelerini kullanırsınız. | Open Subtitles | يمكنك استغلال جشعهم ، خوفهم أو غضبهم لجعل الخيانة الأكثر قيمة |
En çok değer verdikleri şeylere ihanet etmeleri için açgözlülüklerini, korkularını ya da öfkelerini kullanırsınız. | Open Subtitles | يمكنك استغلال جشعهم ، خوفهم أو غضبهم لجعل الخيانة الأكثر قيمة |
Peki Romalılar öfkelerini üzerimize saldıklarında sevgin nerede olacak? | Open Subtitles | وحيث سَيَكُونُ حبَّكَ عندما الرومان إفتحْ غضبهم نحن الباقونَ؟ |
öfkelerini işleyip bundan anlam çıkarabilen insanlar daha yaratıcı, daha optimistik, daha samimiler, daha iyi problem çözücüler, politik etkinlikleri daha üstün. | TED | الناس القادرون على معالجة غضبهم وجعله ذا معنى هم أكثر إبداعًا وتفاؤلًا، يكونون أكثر حميمية، لديهم قدرة أفضل على حل المشاكل، لديهم ثقة أكبر في الأنظمة السياسية وقدرتهم على التأثير فيها. |
Joshua onlar öfkelerini kusarken sessiz kalıyor. | TED | وجوشوا يظل صامتاً حين صبوا غضبهم ضدة. |
Bazen böyle yapıp, öfkelerini atarlar. | Open Subtitles | أحياناً يحتاجون إلى التنفيس عن غضبهم |
Ölümünden seni sorumlu tutup savaşmaya devam edecekler ve öfkelerini yatıştırmak için sana yardım edeceğimi düşünüyorsan zalim olduğun kadar aptalsın da. | Open Subtitles | و سيلومونكَ على موتهُ و سيستمروا بمُقاتلتُكَ. و إذا ظننتَ أنيّ سأسادُكَ فى قمع غضبهم فأنتَ مُختل بدرجة قسوتكَ و وحشيتَكَ. |
Yapmanız gereken, öfkelerini alıp başka birisine yönlendirmek olmalıdır. | Open Subtitles | "من الأفضل لك أن تأخذ غضبهم" "وتوجهه إلى شخص آخر". |
öfkelerini ne kadar bastırabilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إلى متى يمكنني إحتواء غضبهم. |
Bazı insanlara göre kötü ruhlar insanlar öfkelerini bastırınca ortaya çıkar. | Open Subtitles | حسنا، بعض الناس يعتقدون أنّ... الأشباح تأتي، عندما يقوم الناس بقمع غضبهم |
Adamlara öfkelerini kucaklamalarını söyledim. | Open Subtitles | لقد امرت هولاء الرجال بأحتواء غضبهم |
Tabii sporcular öfkelerini kontrol edebilselerdi, kimse spor müsabakalarıyla ilgilenmezdi. | Open Subtitles | طبعاً لو تحكَّمَ الرياضيون بغضبهِم لما اهتَمَ أحدٌ بالرياضَة |