| Cehennem bile ihanete uğramış bir kadının öfkesine sahip değildir. | Open Subtitles | غضب الجحيم لا يساوي شئ مقارنة مع آمرأة غاضبة بشدة |
| Sorun, kadınların öfkesine saygı duymayan toplumlar kadınlara saygı duymuyor. | TED | المشكلة هي أن المجتمعات التي لا تحترم غضب المرأة، لا تحترم المرأة. |
| Hayat kurtaran adam olduğuna göre birazcık Hulk öfkesine göz yumabilirim. | Open Subtitles | أنا لست ذلك الرجل. عندما تكون أنت الرجل الذي ينقذ حياة الناس فيُمكنني التغاضي عن القليل من غضب الرجل الأخضر. |
| Bunu içinde görebiliyorum. Kontrolden çıkıyor. öfkesine yenik düşüp etrafına saldırıyor. | Open Subtitles | أرى ذلك منذ الآن، إنّه يتخبّط، يحاول الخروج من غضبه الأعمى. |
| Tüm o öfkesine rağmen, yine de o kafesteki bir siktir. | Open Subtitles | بالرغم من كل غضبه, فهو لا يزال سوى قضيب في قفص |
| Biz ikisini de yüzüstü bıraktık, onun öfkesine gerekli çıkışı ve hak ettiği çözümü vermeyerek. | TED | لقد خذلنا كلاهما بعدم منح غضبها ما يستحقه من استيعاب وسلطة في القرار. |
| Yani sen o olayın tamamen kapandığına Richard'ın bir daha asla öfkesine yenik düşmeyeceğine emin oldun? | Open Subtitles | لذاأنتَتعترفأنّ الأمرأنتهى، بأنّ (ريتشارد) لن يخضع لغضبه مُجدداً؟ |
| Hayat kurtaran adam olduğuna göre birazcık Hulk öfkesine göz yumabilirim. | Open Subtitles | عندما تكون أنت الرجل الذي ينقذ حياة الناس فيُمكنني التغاضي عن القليل من غضب الرجل الأخضر. |
| Birazdan hepimiz İmparatorun öfkesine şahit olacağız.. | Open Subtitles | لكننا على وشك أن نشهد غضب الإمبراطور |
| "Caliph'in öfkesine yem olmadan ellerinden kurtuldum" | Open Subtitles | هربت من غضب الخليفة |
| İntikamımın öfkesine hazır ol. | Open Subtitles | أستعد لمواجهة غضب ثأري |
| Ve bu arada, büyükannenin öfkesine sen maruz kalmak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}وبالمناسبة، يجب عليك أن تتعامل مع غضب الجدة |
| Senatörün öfkesine denk geldi. | Open Subtitles | لقد أشعل غضب السيناتور. |
| Birisinin kılıcını Firavuna karşı kullanması, Osiris'in öfkesine ve öteki dünyada karanlığın ebediyetine neden olur. | Open Subtitles | ليستخدم نصله ضد الفرعون فلن يجلب سوى غضب (أوزوريس) و ظلام دائم في الحياة الآخرة |
| "Düşmanlarımın öfkesine karşı elini kaldırırsın... | Open Subtitles | "تمد يدك لمواجهة غضب أعدائي" |
| Beklenmedik öfkesine ani kederine depresyonuna alışmıştı. | Open Subtitles | اعتادت على غضبه المفاجئ .. ألمه المفاجئ كآبته العميقة |
| Ve bağırmışsa ya da aptalca hissetmişse kendini kaybedene kadar öfkesine tutunuyor. | Open Subtitles | و ان تم الصراخ عليه او أُشعر انه غبي سيكبت غضبه حتى ينفجر |
| Neredeyse mutluluğu tadacaktı. Fakat öfkesine yenik düşerek bu fırsatı kaybetti. | Open Subtitles | لوسعه تذوُّق السّعادة، لكنّ غضبه دمّر الفرصة. |
| Kendi öfkesine cevap verebilen bir insandan daha vahşi bir hayvan yoktur. | Open Subtitles | "لا وحش أكثر وحشية من رجل عندما يمتلك القوة القابلة للإجابة علي غضبه الخاص" |
| Ama daha çok düşündüğüm söyleyeceğim hiçbir şeyin öfkesine engel olamayacağıydı. | Open Subtitles | لكن كلما فكرت كثيراً فى الأمر، كلما عرفت كثيراً أن لا شىء يمكن أن أقوله سيمحو غضبها |
| öfkesine hakim olamadığında kafasını oradan oraya vuruyor. | Open Subtitles | عندما لا تسيطر على غضبها, فإنها تضرب برأسها تجاه الأشياء. |
| Ayrıca öfkesine hedef olmuş durumdasınız. | Open Subtitles | وسوف يركز عليكِ كموضوع لغضبه |