ويكيبيديا

    "ölçüde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بشكل
        
    • الحجم
        
    • إلى حد
        
    • نطاق
        
    • القدر
        
    • بالحجم
        
    • الى حد
        
    • بصورة
        
    • التفاعيل
        
    ABD'de, Afrikalı Amerikalı işçiler, göçmenler ve kadınlar büyük ölçüde hariç tutuldu. TED ففي أمريكا تعرض العمال السود والنساء والمهاجرين إلى الاستثناء بشكل واسع.
    Böyle bir durumda çarpıcı ölçüde yüksek sayılardan konuşuyor oluruz. TED وفي هذه الحالة، سنتحدث عن أعداد أكبر بشكل كبير.
    Büyük ölçüde bilgi içeriği toplamınızı sağlayan alternatif diğer yollar, daha az verimli ve gizliliği daha fazla ihlal etmektedir. TED البديل لذلك هو بديل اقل كفاءه و اكثر تعديا على الخصوصيه, والمتمثل في جمع محتويات هائله الحجم.
    Fazlaca ilginç bulduğum bir başka nokta ise bunların hangi ölçüde gerçekleştiği. TED الجانب الآخر الذي اكتشفت أنه في غاية الأهمية هو الحجم الذي يحصل به هذا الأمر.
    Rüzgarların karaya ulaşmadan önce büyük ölçüde dağılması bekleniyor ancak bu hala oldukça büyük bir kış fırtınası olabilir. Open Subtitles من المتوقع من الرياح بأن تعصف إلى حد كبير قبل أن تصل إلى اليابسة هذه ستكون عاصفة شتائية كبيرة
    Bu yaklaşımın dagitim merkezinin içinde etkin olarak yaptığı şey onu büyük ölçüde eşzamanlı işleyen bir motora çeviriyordu. TED ولكن إن ما تقوم به هذه الطريقة بفاعلية داخل العاصمة هو تحويلها إلى محرك معالجة موازٍ ذو نطاق واسع.
    Büyük ölçüde. Ama, teknolojimiz sayesinde, kaçınılmaz bir biçimde yayılan düşüncüler arasında zehirli düşüncüler de var. TED في الغالب. ولكن في خضم كل الافكار التي تنتشر بشكل حتمي في بقاع الأرض.. بفضل التكنولوجيا تنتشر افكار سامة أيضا.
    Jeo-Tıp'a göre yaşadığınız yer, maruz kaldığınız çevresel etkenler sağlığınızı önemli ölçüde etkileyebilir. Bu bilgiyi alabiliriz. TED إنه الطب الجغرافي : مكان عيشك و المحيط الذي تتعرض له يمكن أن يؤثر بشكل كبير على صحتك. يمكننا التقاط هذه المعلومات.
    Diğer her yerde yapılıyor, bizim yaptığımız ölçüde değil ama aracın marjinine katkı sağlıyor, bu da daha fazla güvenilirlik demek. TED ويطبق هذا في شركات أخرى، لكن ليس بالدرجة التي نطبقها، لكنها تضيف هامشاً كبيراً للمركبة، مما يعزز الصلابة بشكل واضح.
    Birden fazla ülkede politikacılar tarafından başlatılan ve büyük ölçüde başarılı olmuş etkin teknoloji hizmeti örneği var: milli piyango. TED فهناك سابقة لمصالح تكنولوجية خلقها سياسيين في بلدان متعددة وقد كانت ناجحة بشكل كبير: اليانصيب الوطني.
    Oldukça heyacan verici olan şu ki, karmaşık sorunlara özgün çözümler bulabilme yeteneğimiz büyük ölçüde bir gecelik uykuyla gelişiyor. TED ما اتضح أنه أكثر إثارة هو أن قدرتنا على الوصول إلى حلول جديدة للمشاكل المعقدة تتحسن بشكل هائل بعد النوم لليلة.
    Bu ölçüde daraltılmış bir bölgede saklandıkları yeri bulmak askeri bir deha gerektiriri. Open Subtitles ضيّقت أسفل هذه منطقة بهذا الحجم تحتاج الى عبقري عسكري لإيجاد مخبأهم
    Aslında, yaklaşık aynı ölçüde. Open Subtitles فى الحقيقة يبدو أنهما فى نفس الحجم تقريبا
    Aslında, yaklaşık aynı ölçüde. Open Subtitles فى الحقيقة يبدو أنهما فى نفس الحجم تقريبا
    Bu ölçüde bir saldırıyı örtbas edebileceğimizi düşünerek hayaller gören biz değil miyiz? Open Subtitles أعني , ألسنا متوهمين لنفكر أننا نستطيع تغطية هجوم بهذا الحجم ؟
    Bugün bunu tartışmak için buradayım, çünkü çağımızda kapitalizm büyük ölçüde yanlış anlaşılıyor. TED وأنا هنا لأثبت أن هذا راجع إلى كون الرأسمالية، في صورتها الحالية، يساء فهمها إلى حد كبير.
    Resmi veya portresi, büyük ölçüde, söze hacet bırakmamakta. TED صورتها، أو البورتريه، يتحدث إلى حد كبيرعن نفسه.
    Bu vizyona sahip çıkan bazı geniş şirketler var, büyük ölçüde dijitalleştirme yapıyorlar, fakat onlar halkın taleplerini bloke ediyorlar. TED هناك بعض الشركات الضخمة التي رأت هذه الرؤية انهم يذهبون باتجاه الرقمنة على نطاق واسع و لكن يقفلون النطاق العام
    diye sordum. Onlar da büyük ölçüde dijital teknolojiyi kullanıyorlar, yani mesele o değil. TED فهم أيضًا يستخدمون التكنولوجيا على نطاق واسع، إذًا فهذا ليس السبب.
    aynı ölçüde alan var. Son olarak bunun profilini çiziyorsunuz, ona bir oluk kesiyorsunuz. Bu oyuklar güzel bir manzara, ışık veren, TED إذا، مثلا، تسعى لعمل المبنى الذي يذهب يمينا إلى حافة الرصيف، إنه نفس القدر من المساحة.
    Tümörlerin küçülmüş vaziyette ama umduğumuz ölçüde değil. Open Subtitles اورامك بدأت بالتقلص ولكن ليس بالحجم الذي تأملنا فيه
    Oysa yapılarımız büyük ölçüde parçası oldukları teknikler ve meraklar ile kısıtlanmış. TED و لكن مبانينا هي الى حد كبير محدودة بالتقنيات والعجائب و التى أصبحت جزءا منها.
    Hatırı sayılır ölçüde kollarını ve bacaklarını kullanabiliyor zihni tam anlamıyla hassas görünüyor. Open Subtitles ليس فقط مع الاخذ بعين الحسبان ذراعيه وساقيه عقله يبدو مستجيب بصورة كاملة
    Beşli ölçüde bir oyun. Open Subtitles الايامبي الخماسي التفاعيل انها ليست بتلك الصعوبة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد