Yani ölülerden bir Dalek ordusu yarattın. | Open Subtitles | وهكذا خلقت جيشاً من الداليك من أجساد الموتى |
Bu yazılar, ölüler ve ölülerden sorumlu tanrılar, yaşayan insanlara işkence yapsınlar diye onları çağırma niyetiyle yazılmış sihirli büyülerdir. | Open Subtitles | منقوش عليها تعاويذ سحرية مصممه لكي تنادي الموتى والألهه المسئوله عن الموتى, في الأساس لتعذيب الناس اللذين ظلوا أحياءً |
Eğer bir boks maçı yapıyorsanız, ölülerden rakibinizin kolunu bloke etmesini isteyebilirdiniz. | Open Subtitles | إذا كنت تتنافس في مباراه ملاكمة فلربما تسأل الموتى بأن يعيق ذراع خصمك |
Demek eşcinsellerin sesi ölülerden daha yüksek çıkıyor. | Open Subtitles | حسناً، مجتمع اللوطيّين صريح أكثر من مجتمع الأموات. |
ölülerden canlılara yönelen bu değişim, şüphelinin olgunlaşmasına da yansır. | Open Subtitles | التطور من الضحايا الأموات الى الأحياء سيكون قد انعكس ايضا في نمو الجاني خاصتنا |
Hale'e yaptığın şey yüzünden seni ortadan ikiye ayırmak istesem de, ölülerden oluşan bir orduyla ve çok kötü bir adamla uğraşmakla meşgulum. | Open Subtitles | بقدر انني لا اقدر ان انتظر كي امزقك لما فعلته بـ هيل انا مشغولة بإنتفاضة جيش من الاموات والاشرار الحقيقين |
Civardaki ölülerden birkaçı kayboldu. Bazı dedikodular var, ama hiçbiri kesin değil. | Open Subtitles | بعض من الموتى فقدوا هنا و هناك، إنّه مُجرد همس، ليس ثمّة شيء مؤكد. |
ölülerden bazıları yükselememeye başladı. Burada mahsur kaldılar. | Open Subtitles | فالبعض من الموتى توقفوا عن الصعود، وأصبحوا محاصرين هنا. |
Kumandan'a göre bu ölülerden biri ona kendi odasında saldırmış. | Open Subtitles | ,إسناداً لـ القائد واحداً من هولاء الرجال الموتى هاجمه في غرفته |
Sanırım benim ilk kocam yaşayan ölülerden biriydi. | Open Subtitles | اعتقد ان زوجى الأول كان من الموتى الأحياء |
ölülerden korkarak hayatını nasıl boşa yaşadığını bilmiyorsun... çünkü yakında onlardan biri olacaksın. | Open Subtitles | ولا تدركين قدر الوقت الذي أضعته بخوفك من الموتى لأنه قريباً ستكوني واحدة منهم. |
ölülerden oluşan kriket takımı kurmak için o kadar çok kişiyi öldürdü ki elleriyle. | Open Subtitles | لقد قتل الكثير من الرجال بيديه العاريتين ليصنع فريق كريكيت من الموتى |
Bu engeller yok edildiğinde yürüyen ölülerden oluşan bir ordu canlılara musallat olacak. | Open Subtitles | وعندما هذه الحواجز يتم تدميرها، جيش من الموتى سيعود لكي يضايق الأحياء. |
Sakin olun beyler. ölülerden kaçıyordum. | Open Subtitles | رويدكما يا رفيقاي، كنت ألوذ فرارًا من الموتى وحسب. |
Yani ölülerden ya da her neyse, onlar hakkında pek konuşmak istemmiyorum ama bu hiç de kötü bir haber değil. | Open Subtitles | أعني، أنا لا أقصد التحدث بسوء عن الموتى أو أيًا كان، لكنها ليَست أسوأ خبَر حصَلت عليه. |
ölülerden üçünü ağaçlardan sallandır ki nehirden görülebilsin. | Open Subtitles | اشنقو ثلاثة من الموتى على الشجر و اجعلوهم قريبين من النهر |
Tren garının oraya gitmeye korktum. Orada insanlar ölüyor ve ölülerden korkarım! | Open Subtitles | الناس تموت هناك وأنا أخاف من الموتى |
ölülerden gelen telepatik bir iletişim olduğuna inandı. | Open Subtitles | إعتقد بأنها طريقة إتصال تخاطرية من الأموات |
Beni ölülerden koruman için kurtarmışımdır belki. | Open Subtitles | ربّما فعلتُ ذلكَ فحسب لتستمر بحمايتي من الأموات |
Yaşayanlar için ölülerden altın çalıyorlardı. | Open Subtitles | يقومون باقتراض الذّهب من الأموات من أجل الأحياء |
Genelde yaşayanlardan önce ölülerden alırlar. | Open Subtitles | يتعاملون مع الاموات عادة قبل الاحياء |