Kral Sancho'nun ölümünün planlanmasında hiçbir şekilde yer almadığına yemin ediyor musun? | Open Subtitles | هل تقسم انه لا دور لك فى تخطيط موت الملك سانشو ؟ |
ölümünün çabuk olması... için dua etmekten... başka yapabileceğin... birşey yok. | Open Subtitles | كل ما تستطيع فعله هو أن تدفع لقاء موت سريع والذي |
Babam ölümünün yaklaştığını anladığında üç açık ve net dileği vardı. | TED | وعندما عرف والدي بأن موته وشيك، كان لديه ثلاث رغبات واضحة. |
Madem öyle şu anda Veliaht Prensesin ölümünün ardındaki gerçeği açıklayayım. | Open Subtitles | اذاَ من الان فصاعدا ساكشف الحقيقة وراء حادثة مقتل وليه العهد |
ölümünün kazara olduğunu söylediler ama o ne yaptığını bilirdi. | Open Subtitles | قالوا موتها كان حادثا لكنها عرفت ما هي كانت تعمل. |
- Annenin ölümünün duruşmasında ailemizden ve arkadaşlarımızdan birçok kişi mahkeme salonundaydı. | Open Subtitles | أثناء محاكمتي لموت أمك العديد من أفراد عائلتنا وأصدقاءنا كانوا بقاعة المحكمة |
Sonra adamın kokmuş balık yediğini ve ölümünün çok doğal olduğunu öğrenirler. | Open Subtitles | ثم سيكتشفون أنه تناول سمك معلب و أن وفاته كانت بأسباب طبيعية تامة |
Fry'ın ölümünün sadece 15 saniye sürdüğünü bilmek içinizi rahatlatabilir. | Open Subtitles | ربما يُواسيكم معرفة أن موت فراي استغرق 15 ثانية فقط |
O insanların kocanın ölümünün sorumluluğunu almamaları ve hâlâ ceza almadan dışarıda gezmeleri. | Open Subtitles | أن الناس الذين يتحملون موت زوجكِ مازالوا طلقاء في الخارج و لم يعاقبوا |
Oğlunun ölümünün şokuyla Hanımefendi Jo da dünyadan göçüp gitti. | Open Subtitles | بـِسـبب صدمة موت ولدها غادرت السـيدة جو هذا العالم ايضاً |
Sanırım Agnes'in ölümünün verdiği üzüntüden. | Open Subtitles | أعتقد أن سبب هذا هو مشاعري تجاه موت أجنس |
İki yıldır, bu anma gününe bir pandanın ölümünün kasveti çökmüş. | Open Subtitles | لسنتين من الآن موت دب باندا محدد جعل رنين هذا اليوم أكثر حزناً |
Hatta oğlunun ölümünün sorumlusu ben olabilirim. | Open Subtitles | ما اعرفه اننى ربما المسئول حتى عن موت ابنك |
1940'ta yazarın ölümünün akabinde taslakları basılamadı. | TED | بعد موته عام 1940 كانت مخطوطة الرواية لم تنشر بعد |
Bu günlük, O'nun garip ölümünün sebeplerini açığa çıkartmakta yardımcı olabilir. | Open Subtitles | هذه الصحيفة يمكن أن تساعد على توضيح ظروف موته |
Arkadaşlarının ölümünün ardından, Wells linçe karşı inceleme başlattı. | TED | وبعد مقتل بعض أصدقائها، فتحت ويلز تحقيقًا بشأن جرائم الإعدام غير القانونية. |
Madeleine Elster'in ölümünden önceki ruh halinin ölüm şeklinin ve ölümünün esas nedenini gösteren otopsinin ışığında karara varmakta zorluk çekmemelisiniz. | Open Subtitles | والآن من الحاله العقلية لـ "مادلين إلستر" فى الفترة قبل موتها ومن طريقة الموت ومن تشريح الجثة يظهر سبب الموت بوضوح |
Benim için ise; ailemin ölümünün intikamı alınmadan huzur bulmayacağım. | Open Subtitles | بالنسبة لي، لن يهدأ لي بال حتى يُثأر لموت والدي. |
Birine sanatçı demek için ölümünün üzerinden en az bir on yıl geçmelidir. | Open Subtitles | لا يمكنك قول ذلك حقا على شخص حتى يكون مرّ على وفاته على الأقل، اه، عشر سنوات |
O şahıs neler bildiğini bize anlatmazsa, kadının ölümünün siyasi olduğunu, ve bir Polonya direnişi üyesince öldürüldüğünü, suç ortağı olduğunuzu varsayacağız. | Open Subtitles | لو لم يخبرنا هذا الشخص بكل ما يعرفه فسوف نفترض أن وفاتها سياسية و أنها قد قتلت بواسطة شخص له خلفية بولندية |
Emin olun ki, Shawn Fynn'in ölümünün ertesi günü, siz ve aileniz hakkındaki yorum ve fotograflar, gazetelerin en ön sayfasında yer alacak. | Open Subtitles | وأضمن لك انه في اليوم التالي لمقتل شون فين فستكون أنت وعائلتك أكثر من يتم الكتابة عليهم ونشر صورهم في أنكلترا |
Kitabım onun ölümünün intikamını alacak. | Open Subtitles | كتابي أكثر من سيرة ذاتية سيكون انتقاما لموته |
O zaman sorularıma yanıt vermezsen ölümünün ne kadar yavaş olacağını biliyorsundur. | Open Subtitles | اذا تعرف كيف سوف يكون موتك بطيئا إذا لم تجيب عن أسئلتي |
Bugün burada, Tanrı'nın çocuklarından Lindsey Elizabeth Farris'in ölümünün derin üzüntüsü içindeyim. | Open Subtitles | أقف اليوم هنا حزينا بشدة لوفاة احد رعايا الله ليندسي اليزابيث فاريس |
şu mümkün ki Anjali, Seema'nın ölümünün hakkında bir şey söylemek istemiş olabilir! | Open Subtitles | من المحتمل أن أنجلى أرادت أن تكشف عن شىء يتعلق بموت سيما |
Bu küpün, senin ölümünün bir görüntüsünü içerdiğine inanıyorum. | Open Subtitles | حسنا، أشك بقوة أن هذا المكعب يحتوي على رؤية مماتك |
Özellikle de James'in ölümünün o gece yaşanan tek şeymiş gibi bilinmesi. | Open Subtitles | خصوصاً بأن موتُ "جيمس" كان ...هو الشئُ الوحيد الذي ترأس أحداثَ تلكَ الليلة |
Dün akşam, bir Hutu olan Başkan Habyarimana'nın uçak kazasında ölümünün ardından Orta Afrika'daki Rwanda Cumhuriyeti'nde şiddet olayları meydana geldi. | Open Subtitles | إندلعَ العنفُ في المركزيينِ الجمهورية الأفريقية لرواندا، بعد موتِ رئيسِ هوتو في تحطّم طائرة، مساء أمس. |