Bunun saçmalık olduğunu düşüneceğini biliyorum... ama Andy'nin ölümündeki sorumluluğum yüzünden üzgünüm. | Open Subtitles | أعرفُ أنكَ ستَظُن أن هذا هُراء لكني أُحِسُ بالسوء لتوَرُطي بمَوتِ آندي |
Andrew Schillinger'ın ölümündeki payın yüzünden bana geldin... ve Tanrı'ya daha yakın olmayı öğrenmek istediğini söyledin. | Open Subtitles | أتَيتَني تُريدُ أن تتعلَّم كيفَ تَتَقرَّبُ إلى الله بسببِ تَوَرُطُكَ بمَوتِ آندرو شيلينجَر |
Bunun söylerken üzgünüm, Ama,Onun ölümündeki esas Şüpheli babandı. | Open Subtitles | يؤلمني أن أخبرك, لكن المشتبه بهِ الرئيسي في وفاة والدتك كان أبيكِ. |
O halde sizin tıbbi görüşünüze göre Fastlife'ın Bay Vargas'ın ölümündeki rolü nedir? | Open Subtitles | ، إذاً ، في رأيـك الطـبيّ ما الدور الذي لعبه المنتج في وفاة السـيّد (فـارغـاس)؟ |
Troy Hendrie'nin ölümündeki olası dahiliyetini sorgulamak için götürdük. | Open Subtitles | احضرناه للإجابة عن بعض الأسئلة بشأن تورطه المحتمل في وفاة (تروي هيندري) |
Liman Koyu Kasabı'nın cinayetlerine hâlâ devam ettiğini canla başla kanıtlamaya çalışırken Travis Marshall'ın ölümündeki yarım kalmış işleri gözden kaçırmışım. | Open Subtitles | كنتُ أحاول بشدّةٍ إثبات أنّ (سفّاح مرفأ الخليج) لا يزال نشطًا... فغفلتُ عن بعض الأمور العالقة (في وفاة (ترافس مارشل |
Holly'nin ölümündeki izlerini örttü. | Open Subtitles | تغطية دوره في وفاة (هولي). |