Melez, yaşamla ölüm arasındaki boşluğa bakmış ve bizlerin algılayamayacağı şeyler görmüş. | Open Subtitles | الهجين نظرت إلى الفضاء بين الموت والحياة وقد رأت أشياء لسنا قادرون على تخيلها |
Benim yaptıklarımla ölüm arasındaki fark nedir, biliyor musun? | Open Subtitles | اتعلم ما الفرق بين الموت والحرب ؟ |
Fakat Başbüyücü yaşamla ölüm arasındaki uyumu bir şekilde yeniden sağladı. Dengeyi yeniden bozmalısın. | Open Subtitles | "بإعادة التناغم بين الموت و الحياه، يجب أن تقلبنَّ هذا التناغم مرّة أخرى." |
O anda, yaşamla ölüm arasındaki çizgi "saç teli kadar ince"ydi. | Open Subtitles | ،بذلك المكان, الحد بين الحياة والموت .كان دقيقاً كدقة شعرة مفردة |
Yaşamla ölüm arasındaki bu küçük zaman diliminde kafasının içinde kimse yoktu. | Open Subtitles | هذه اللحظة القصيرة بين الحياة والموت لم يكن هناك أحد داخل جمجمته |
Tekrar edeyim: doğru kaynaklara ve bilgiye ulaşmak hayat ve ölüm arasındaki fark olabilir. | TED | دعوني أُعيد هذا مرة أخرى: الوصول للمصادر والمعلومات الصحيحة يشكل الفرق بين الحياة والموت. |
Ancak çok uç durumlarda solunum cihazları, yaşam ve ölüm arasındaki fark olabilir. | TED | لكن في الحالات الخطرة، يمكن أن تكون التنفس الصناعي الحدّ الفاصل بين الحياة والموت. |
Bunun gibi bir durumda yaşam ve ölüm arasındaki o ince çizgiyi daha iyi anlıyorum. | Open Subtitles | من خلال مثل هذه الحالات , ل صباحا مزيد قادرا على فهم الخيط الرفيع بين الحياة والموت. |
Üç kuruş, yaşamla ölüm arasındaki fark olabilir, ama yine de para herşey demek de değildir. | Open Subtitles | كما كنت أنا عندما يكون دولار واحد قد يفصل بين الحياة و الموت لكن وفى الوقت نفسه المال ليس كل شئ |
Piyade donanımının bir parçası hayat ile ölüm arasındaki farkı belirler. | Open Subtitles | ستكونان بخير أقل جزء في أسلحتك قد يصنع الفارق بين الحياة والموت |
Piyade donanımının bir parçası hayat ile ölüm arasındaki farkı belirler. | Open Subtitles | ستكونا بخير أقل جزء فى أسلحتك قد يصنع الفارق بين الحياة والموت |