Çalışmalarının ana merkezi, ölümsüzlüğün anahtarı olarak gördükleri hayatın kaynağını keşfetmekti. | Open Subtitles | جوهر عملهم, كان أكتشاف آصل الحياة والذي أعتقدوا أنه مفتاح الخلود |
Yarın sabah, ölümsüzlüğün kıyılarına çıkarma yapmış olacaksın. | Open Subtitles | صباح الغد، ستكوني فائزة بجسر لكي على شاطئ الخلود. |
ölümsüzlüğün kaynağı ellerinde olduğu zaman İmparator çok memnun olacak. | Open Subtitles | وليحصل الإمبراطور على مصدر الخلود بين يديه حينها سيكون الإمبراطور سعيداً جداً |
Benim dünyadaki var oluşum, ölümsüzlüğün ilahi kanıtı olarak görüldü. | Open Subtitles | وجودي على الأرض كان بمثابة دليل الإلهية على الخلود |
Merkezde bir ank, ölümsüzlüğün Mısırca sembolü. | Open Subtitles | فى المركز يوجد (الأنك) .. الرمز المصري للخلود |
Denizkızlarının derisinden ölümsüzlüğün çekip alındığına dair anlatılan mitler. | Open Subtitles | أساطير الحصولِ على الخلود بواسطة إلتهام لحم الحوريات |
Çok üzgünüm, sevgilim ama ölümsüzlüğün bedelini gördüm ben. | Open Subtitles | آسف جدّاً يا غاليتي، لكنّي سبق ورأيت ثمن الخلود |
Ta ki aynı ölümsüzlüğün seni kaçışı olmayan hep acı çektirecek bir kadere mahkûm ettiğini fark edene kadar. | Open Subtitles | حتى أدرك أن الخلود نفسه سيقودك إلى المعاناة لن تقدرين على الهروب للأبد |
Olmaz, savaşta ölümsüzlüğün tadına varmak için her şeyi riske atarsın. | Open Subtitles | كلا ، في المعركة نُخاطر بكل شيء لتذوق الخلود |
Eski bir dost, yolunu buldu ölümsüzlüğün. | Open Subtitles | صديق قديم تعلّم الطريق الى الخلود |
Eski bir arkadaş ölümsüzlüğün yolunu öğrenen. | Open Subtitles | صديق قديم تعلّم الطريق الى الخلود |
Anlayacağınız birkaç cerrah bu şeylerin ölümsüzlüğün anahtarı olduğunu düşünüyormuş. | Open Subtitles | يبدو انه بعض " القلائل " يصدقوا هذة الأشياء ! ربما هذا هو مفتاح الخلود |
Şüpheli de aynı ölümsüzlüğün peşinde. | Open Subtitles | وهذا المجرم يسعى لتحقيق هذا الخلود |
ölümsüzlüğün sırrı... ..masumların kanında bulundu. | Open Subtitles | السر الى الخلود يوجد في دماء الأبرياء |
Çünkü bu renk.. sadakatin rengiymiş ve ölümsüzlüğün | Open Subtitles | لأنه لون الأسرة الملكية كان لون الخلود |
Bu, ölümsüzlüğün bize ilk darbesiydi. | Open Subtitles | "كانت تلك المرة الأولى التي رأيتُ فيها قسوة الخلود." |
ölümsüzlüğün gücü için kendini Strigoi'ye dönüştürmedi. | Open Subtitles | أنها لم تصبح "ستريجوي" لأجل القوة أو الخلود |
Çiftleşme oyunu oynayacak ebeveyn olacak ve sonunda yavrular sahibi olarak ölümsüzlüğün farklı bir şekline bürünecek. | Open Subtitles | ...ستلعب لعبة التزاوج ...وتصير آباءً وتحقّق في النهاية شكلاً من الخلود |
Hala ölümsüzlüğün bir şans olduğuna mı inanıyorsun? | Open Subtitles | ألا زلتَ تجد الخلود شيئاً جيداً ؟ |
Asla geç değildir. ölümsüzlüğün iyi tarafı da bu. | Open Subtitles | الأوان لا يفوت أبدًا، لنرَ ميزة الخلود. |
Senin öldüğünü gördüm. ölümsüzlüğün pek çok biçimi vardır. | Open Subtitles | هنالك أشكال عديدة للخلود |
Belki de ölümsüzlüğün sırrını barındırıyordur. | Open Subtitles | ولربّما السرّ إلى الحياة الأبديّة. |