Bunu, öldüğü günün sabahında yazdı. | Open Subtitles | لقد كتب هذا فى صباح يوم وفاته |
Kurbanımızın peşinde olduğu içim öldüğü günün akşamüstü saatlerinde nerede olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | بالنظر كيف كان يُلاحق ضحيتنا، لقد عرف، أين كان (سوان) بالضبط بعد ظهر يوم وفاته. |
öldüğü günün tarihi atılmış. | Open Subtitles | -الطابع الزمني في يوم وفاته |
öldüğü günün akşamı Vera'nın yanında olduğunu yazmışsın. | Open Subtitles | كتبتِ وقلتِ إنها رأت "فيرا" في مساء يوم وفاتها |
Aman Tanrım! öldüğü günün tarihi. | Open Subtitles | يا إلهي، لقد وصلها يوم وفاتها |
öldüğü günün sabahı Thomas Matthews tarafından kendisine bir buket çiçek gönderilmiş. | Open Subtitles | وجدتُ بطاقة لورود أرسِلَت إليها صباح يوم وفاتها من (توماس ماثيوز) |