| Fakat yıllar sonra öldüklerinde Teo'yla yeniden iletişim kurabildik. | Open Subtitles | حتى توفوا من سنين مضت عندها استطعت انا وتيو ان نتواصل مجددا |
| Annemin ve babamın öldüklerinde birlikte olduklarını bilerek avundum. | Open Subtitles | أنا مستريح لمعرفه أن والدى كانا سوياً عندما توفوا |
| Ve onlar öldüklerinde, o Horace ve Pete babalarının yerlerine geçerek yeni Horace ve Pete olarak mekânı işlettiler. | Open Subtitles | وعندما توفوا هؤلاء بيتي وهوراس ورثوا المكان واداروه كـ هوراس وبيتي الجُدد |
| Diriliş gemisi imha olduğu için öldüklerinde gerçekten ölüyorlar. | Open Subtitles | كما تعليمن بتدمير سفينة الإنبعاث عندما يموتون .. فإنهم يموتون حقاً |
| Yahudiler öldüklerinde nereye gittiklerini düşünüyorlar? | Open Subtitles | لذا , إلى أين يعتقد الشعب اليهودي بأنهم يذهبون عندما يموتون ؟ |
| Onlardan birini incelemek istiyorum, ama öldüklerinde buharlaşıyorlar. | Open Subtitles | أريد أن أشّرحَ أحدهم لكنهم يتبخرون عندما يموتون |
| Bu ikisi sonunda düşüp öldüklerinde burayı yakıp yerle bir etmeni istiyorum, Baba. | Open Subtitles | متى سوف يموتان هذان الاثنين أنا أريد أن تحرق هذا المكان كليا, يا أبى |
| Dediğine göre bir çok insan öldüklerinde... | Open Subtitles | أقول بأنّ الكثير من الناس. عندما يموتون |
| Ve genellikle öldüklerinde nefes de almazlar. | Open Subtitles | هم عادة لا يَتنفّسونَ عندما يموتون. |
| İnsanlar öldüklerinde gerçekten cennete gitmezler. | Open Subtitles | الناس لايذهبون حقاً للجنة عندما يموتون |
| Bazı din adamları İsa'ya inanmadıkları için öldüklerinde Kızılderililerin cehenneme gittiğini söylüyor. | Open Subtitles | بعض القوم المتدينين ، يعتقدون أن الهنود سيذهبون إلى الجحيم عندما يموتون. لأنهم لم يتقبلوا "المسيح". |
| - Ancak öldüklerinde onlar ödeme yapabilir. - Her zaman değil. | Open Subtitles | لكنهم سيعطونكِ مالاً ، عندما يموتون |
| Yani, öldüklerinde | Open Subtitles | اقصد , عندما يموتون |