Dan daha önce de adam öldürmüştü sen de, ama sonrasında hiç böyle kapı duvar kapamamıştı. | Open Subtitles | لقد قتل أشخاص قبلك أيضاً لكن لا أحد منهم بقي في العزلة بعدها |
Tüm rakun ailesini öldürmüştü. Şuna bir bak. | Open Subtitles | لقد قتل عائلة كاملة من الراكون أنظري إليه |
O, Amerikan askerlerini öldürmüştü. | Open Subtitles | لقد قتل جنود امريكيين , لذلك كان لانجلي يُريده |
Uçaktaki 259 yolcuyu öldürmüştü. 11 kişiyi de yerde. | Open Subtitles | قَتلَ كُلّ 259 مسافر أحدَ عشرَ على الأرضِ |
1976 senesinde arkadaşlarıyla birlikte bodrumda prova yaparken Keith Relf, gitarını olması gerektiği gibi tutmadığı için kendi kendini öldürmüştü. | Open Subtitles | (محسّس beeps) مُزَاوَلَة ل a إعادة لمّ شمل في سردابِه، كيث relf لَمْ يُقعدُ قيثارتُه بشكل صحيح، وهو قَتلَ نفسه. |
Köylerine saldırdığımızda, çiçek hastalığı hepsini çoktan öldürmüştü. | Open Subtitles | قبل هُوجمنا ، كان مرض الجدري قد قضى على القرية |
Bir topçu çavuşu, ailesini öldüren Meksikalı bir uyuşturucu satıcısını öldürmüştü. | Open Subtitles | رقيب مدفعي شاب أردى مروج مخدرات مكسيكي قتل عائلته |
Yalnız geçmişte ayılar insanları tam buradaki Main Caddesi'nde hırpalamış ve öldürmüştü ve Bob risklere karşı her zaman çok tedbirli. | Open Subtitles | علىكلِّحال,في الماضي، الدببة هاجمت وقتلت الناس هنا تماماً علىالشارعالرئيسي، وبوب واعٍ جدا ً لهذه المَخاطر. |
1982'de bir 4x100 metre bayraklı yüzme takımının tamamını öldürmüştü. | Open Subtitles | لقد قتل فريق للسباحه 4 في 100 متر في عام 1982 |
Bize yaptıklarını geç, o gün 3 düzine vatandaşınızı öldürmüştü. | Open Subtitles | انس ما فعله لنا لقد قتل العشرات من مواطنيك في ذلك اليوم |
- Herkesi öldürmüştü. - Dostum ihtiyar kadın ölmedi. | Open Subtitles | ـ لقد قتل الجميع ـ لكنه لم يقتل السيّدة العجوز |
Bir polisi ve bir şerif yardımcısını öldürdü, öncesinde de başka bir polisin iki akrabasını öldürmüştü. | Open Subtitles | لقد قتل ضابط شرطة ونائب مأمور شرطة بعد مقتل اثنين من أفراد أسرة شرطي آخر |
Barnett, Washington civarında silahlı soygunlarda bulunup kaçıyordu. Yedi kişiyi öldürmüştü. | Open Subtitles | بارنيت " ، كان يعمل قاتلا مأجورا فى جميع أنحاء العاصمة و أفلت منها ، لقد قتل سبعة أشخاص |
Barnett, Washington civarında silahlı soygunlarda bulunup kaçıyordu. Yedi kişiyi öldürmüştü. | Open Subtitles | بارنيت " ، كان يعمل قاتلا مأجورا فى جميع أنحاء العاصمة و أفلت منها ، لقد قتل سبعة أشخاص |
Gus Harper adında bir FBI ajanını öldürmüştü. | Open Subtitles | لقد قتل عميل إف بي آي إسمه غوس هيربر |
Gecko kardeşler babasını öldürmüştü. | Open Subtitles | هم إخوة أبو بريصِ قَتلَ أبُّه |
Daha öncedende birisini öldürmüştü. | Open Subtitles | وهو قَتلَ قبل ذلك. |
Köylerine saldırdığımızda, çiçek hastalığı hepsini çoktan öldürmüştü. | Open Subtitles | قبل هُوجمنا ، كان مرض الجدري قد قضى على القرية |
Lakin, Badrick'te yaşanan bu son olayda, Vatikan'dan Peder Anderson baş vampiri çoktan öldürmüştü. | Open Subtitles | (لكن، آخر حادثة وقعت في بيدريك، كان الأب (أليكسندر آندرسون ،من الفاتيكان قد قضى على مصاص الدماء |
İlk kocam öz oğlunu vurup öldürmüştü. O yüzden erkek arkadaşların konusunda beni mazur gör. | Open Subtitles | زوجك الأوَّل أردى ابنه قتيلًا، فلا تؤاخذيني لارتيابي في ذوق بالرجال. |
Jules, geçen sene görevde olmayan bir çaylağı öldürmüştü. | Open Subtitles | انظر، (جولز) أردى مجندًا جديدًا خارج الخدمة السنة الماضية |
Karım beni terk etmiş ve ve köpeğimizi öldürmüştü. | Open Subtitles | وجدت أن زوجتي تركتني. وقتلت كلبنا. |
Kedi fareyi öldürmüştü, fare ahşabı yemişti. | Open Subtitles | وقتلت الفأر وأكلت الطوب |