Ya birisi oğlunu öldürmeye çalışıyor ve kasabadan gitmen lazım ya da nerede yaşadığını bilen dengesiz herifin teki kasabadan ayrılmanı söylüyor. | Open Subtitles | إما شخص يحاول قتل إبنكِ و عليكِ الخروج من البلدة, أو مسخ مختل, يعرف أين تعيشين تماماً, يخبركِ أن تخرجي من البلدة. |
- Biri Eleanor'u öldürmeye çalışıyor. - Neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | هناك أحد يحاول قتل إليانور عن ماذا تتحدثين؟ |
Evet, ajansınızın numarasını bir arkadaştan edindim. Sanırım birisi beni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | مرحباً، حصلت على رقم وكالتكم من صديق أظن أن احدهم يحاول قتلي |
Birileri bizi öldürmeye çalışıyor! Lütfen, lütfen, yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | شخص ما يحاول قتلنا أرجوك، أرجوك، نحتاج لمساعدة |
Ki o noktada da, o hala birilerini öldürmeye çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | من هذه النقطة ، هي لا تزال تحاول قتل شخصٍ ما |
Adamın biri gözünün önünde kız arkadaşını öldürüyor, sonra senin evine gelip, sana saldırıyor ve seni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | رجل يقتل صديقتك الحق في أمامك، وبعد ذلك يأتي الى حسابك منزل، وقال انه يحاول الهجوم عليك، يحاول قتلك. |
Bebek beni öldürmeye çalışıyor, ve tost makinesi bana gülüyor. | Open Subtitles | الدمية تحاول قتلي والحماصة كانت تضحك عليّ |
O p.ç adamlarımdan birini öldürdü. Ötekileri de öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | الوغد قتل إحدى عملائي و يحاول قتل المزيد |
Şimdi ise binlercesi var, bir yarımız öteki yarımızı öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | والآن هناك الآلاف من أمثالنا ونصفنا يحاول قتل النصف الآخر |
Biri çocuğu öldürmeye çalışıyor ve sen polise gitmeyeceğine dair söz mü veriyorsun? | Open Subtitles | شخص يحاول قتل شـاب وأنت وعـدته بأن لا تخبر الشرطة |
Buraya geri döndüm çünkü biri beni öldürmeye çalışıyor, ve en başta beni gitmeye zorlayan olayla bir ilgisi var. | Open Subtitles | جئتُ إلى هنا لأن أحدهم يحاول قتلي و هذا متعلق بما حصل في السابق و أضطرني للمغادرة في المقام الأول. |
Ama uzay hakkında inandığım bir şey var: Uzay, beni öldürmeye çalışıyor. | TED | لكن هناك شيئ واحد بشأن الفضاء أنا مؤمن به: وهو أنه يحاول قتلي. |
Babamın eski mafya patronu beni zehirli kahve ile öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | زعيم المافيا رئيس والدي يحاول قتلي بتسميم الشراب المخفوق |
Kısa versiyonunu anlatayım... Dışarıdaki sivri dişli şey bizi öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | القصّة باختصار، كائن ذو أنياب يحاول قتلنا |
Kötü haber de şu, Legion Of Doom hala bizi öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | الخبر السيئ أن فيلق الهلاك ما زال يحاول قتلنا. |
Ailen 400 yıldır Drakula'yı öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | منذ 400 سنه وعائلتي تحاول قتل دراكولا هذا المخلوق الضعيف يستطيع مساعدتكم |
Ayrıca sizi ve diğer herkesi de öldürmeye çalışıyor. | TED | بل إنه يحاول قتلك أيضا وقتل كل شخص آخر. |
Koca sinek vücudumu çaldı ve beni öldürmeye çalışıyor! | Open Subtitles | ، الذبابة الضخمة سرقت جسدي والآن تحاول قتلي |
Ben söylüyorum, o üzerine almak asla, çocuklarının öldürmeye çalışıyor kendi kocası ? | Open Subtitles | أنا أقول لك لن تستطيع أن تتغلب على هذا زوجها يحاول أن يقتل إبنهما ؟ |
Adamla biraz uğraşmayalım adam onun yüzünden kendini filan öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | كن هيناً مع الرجل خذ فى اعتبارك انه حاول قتل نفسه |
Annen de onu öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | وأمك تحاول قتله. |
Maggie'yi öldürmeye çalıştı, şimdi de seni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | " لقد حاول قتل " ماغي وهو يحاول قتلكِ الآن |
Dışarıda birileri onu öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | يوجد شخص في الخارج يحاول قتلها |
Dünyadakilerin yarısı silindi diğer yarısı da çıldırıp diğerlerini öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | نصف العالم دُمر والبقية منهم يحاولون قتل النصف الآخر |
Hayır, ama diğerleri denedi. Başımız belada. Adamlar bizi öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لا ، ولكن الآخرين حاولوا نحن نواجه مشكلة ، هناك من يحاولون قتلنا |
Tamam, sakin ol. Kim seni öldürmeye çalışıyor? | Open Subtitles | حسنٌ، على مهلك من الّذي يُحاول قتلك ؟ |
Teslim mi olacaksın Amerika'nın geleceği adam seni öldürmeye çalışıyor ve bölmeye çalışan kim ? | Open Subtitles | انت ذاهب للتنازل عن مستقبل أمريكا في يد الرجل الذي حاول قتلك والذي يحاول تقسيم البلاد؟ |