ويكيبيديا

    "ölesiye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حتى الموت
        
    • بشده
        
    • حتي الموت
        
    • لدرجة الموت
        
    • حتّى الموت
        
    • حتّى تسقط
        
    • بشكل مخيف جداً
        
    • بشكل يائس
        
    • إلى الموت
        
    • إلى الموتِ
        
    Oh, devletinizin masum bir uzaylıyı kaçırıp ölesiye işkence ettiği filmden mi bahsediyorsun? Open Subtitles أتعني الفيلم الذي قامت به حكومتك بخطف فضائي بريء وتعذيبه حتى الموت تقريباً؟
    Sence babam kurşun sopayla profesyonel bir tetikçiyi ölesiye dövmüş olabilir mi? Open Subtitles أتعتقد بأن والدنا قد ضرب قاتلاً محترفاً، حتى الموت بواسطة عصى ؟
    Şu kocamış ceviz ağacının orada gözcünün biri tarafından ölesiye dövüldü. Open Subtitles ضُرب حتى الموت بواسطة مراقب، بالقرب من شجرة البقان القديمة البائسة
    Diğerleri gittiğinde yatmaya Biz köle gibi çalışırız, ölesiye. Open Subtitles عندما يذهب الآخرون للنوم سنكون عبيد حتى الموت
    Bizim için, bu asla tekrar özgür olamayacağımız anlamına geliyor, ve senin oğlun ölesiye çalışıyor. Open Subtitles جميعنا يعني أننا يمكننا أن نكون أحراراً معاً و يكون على إبنك أن يعمل لنفسه حتى الموت
    Bizim için, bu asla tekrar özgür olamayacağımız anlamına geliyor, ve senin oğlun ölesiye çalışıyor. Open Subtitles جميعنا يعني أننا يمكننا أن نكون أحراراً معاً و يكون على إبنك أن يعمل لنفسه حتى الموت
    Hani, merhum Albay Howard'ın kör bir dışkı tarafından, ölesiye sopayla dövüldüğünü söylemişti Open Subtitles ان المرحوم كولونيل هوارد قد ضُرِب حتى الموت ببراز خشن ؟
    Beni çözdüğün an, seni ölesiye döveceğim adamım. Open Subtitles ما إن تحل وثاقي، سأضربك حتى الموت يا رجل
    Bir adamı ölesiye dövmek veya toplarını kesmekten bahsediyoruz. Open Subtitles إنه ضرب الرجل حتى الموت أو قطع خصيته أم ماذا ؟
    Bir haftayı aşkın bir sürede hastanede kalmıştı. Bizi ölesiye korkutmuştu. Open Subtitles لقد بقِيَت في المستشفى لأسبوع لدرجة أنها أخافتنا حتى الموت
    Pek hatırlayamıyorum. ölesiye korkmuştum. Open Subtitles لا، لا أتذكّر الكثير كنت خائفة حتى الموت
    ölesiye aç olan Çin halkı ve sahip oldukları birine verebilecekleri tek şey bir değeri olan tek şey düşük işçilik ücretleridir. Open Subtitles للشعب في الصين الذين يتضورون جوعا حتى الموت والشيء الوحيد الذي يجب أن يقدموه إلى أي شخص ذلك يساوي أيّ شئ
    Bu velet! Bu numarayla onu ölesiye kadar güldüreceğim. Open Subtitles سأجعل هذه الطفل يضحك حتى الموت بهذه الحيلة
    Sargı için polisleri aramadığın için küçük bronz balerinle beni ölesiye dövmediğin için. Open Subtitles لأنك لم تتصلين بالشرطة و لم تضربيننى حتى الموت بتلك الخشبة
    Howl'la yaptığım bir anlaşma ile buraya bağlıyım ve o beni ölesiye çalıştırıyor. Open Subtitles أنا محبوس هنا بعقد مع هول الذي يجعلني اعمل حتى الموت
    Çocuklara tecavüz edip yaşlıları ölesiye döven biriydi. Open Subtitles لقد إغتصب الاطفال وضرب المواطنين حتى الموت
    Birini ölesiye sevdiğinde, Doug, gerçekten ölesiye sevdiğinde onu geri getirebilmek için her şeyi yaparsın. Open Subtitles انت لا تعلم يا داوج عندما تحب احداً ما بشده... ستفعل كل شيء لتحافظ عليه
    Lastik manivelası veya sert bir cisimle dün gece ölesiye dövülmüş. Open Subtitles الاخر تعرض للضرب حتي الموت الليلة الماضية اطار حديدي او شيئ اخر غير حاد
    Bunu onun ağzından duymayacaksın, senden ölesiye korkuyor. Open Subtitles ولن تسمع أبداً بالأمر منها, لأنها خائفة لدرجة الموت منك
    Ondan ölesiye korkuyorlar. Open Subtitles تنجح كلّ مرّة يخافونها حتّى الموت
    ölesiye çalışmak istiyorsan benim için sorun değil ama madalya da vermem ekstra ücret de ödemem. Open Subtitles إن أردت العمل حتّى تسقط مُنهكًا، فعلى الرحب لكنّي لا أمنح أوسمة شرف، ولا أدفع أجرًا للعمل وقتًا إضافيًا.
    Ah, sizi tabiî ki seviyorum. Sizi ölesiye seviyorum. Open Subtitles لكننى أحبك أحبك بشكل مخيف جداً
    ölesiye seviyorum seni Open Subtitles مخلص بشكل يائس إليك
    Bu adam onları ölesiye korkuttu Open Subtitles هذا الرجل أخافهم إلى الموت أتمنى بأنه لا يستطيع أن يرى من خلالي
    Ama bir yanım ölesiye korkuyor. Open Subtitles لكن ثمّ هناك آخر جزء منّي الذي أُخافُ إلى الموتِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد